Google

28 Temmuz 2007 Cumartesi

Volvo C70 motor serisinde dört silindirli turbo dizel




Yaşamına coupe olarak başlayan Volvo C70’in tasarım ekibi tavanını çıkararak güvenlik, stil ve sürüş keyfinden ödün vermeden bir otomobilden iki otomobil yaratmıştı. Volvo Cars, şimdi de üstü açık otomobilde bir ilke imza atarak Volvo C70’teki motor seçeneklerini iki litrelik turbo dizel motor ile genişletiyor.

Volvo Cars Yönetim Kurulu Başkanı Fredrik Arp, konuyla ilgili şunları söyledi: “Dört silindirli turbo dizel, özellikle Avrupa’da büyük rağbet görecek ve toplam Volvo C70 satışlarının yüzde 20’sini oluşturacak. Böylece motor, yakıt tasarrufu ve sürüş keyfi açısından çok iyi bir bileşim sunulmuş olacak”
Volvo Cars, Volvo C70 2.0D’nin satışlarının yılda 2000 adet olmasını hedefliyor. Bu da, satılan 10 adet Volvo C70’ten birinin dört silindirli turbo dizel motoru olacağı anlamına gelir. Otomobiller 2008 Model yılı olarak sonbaharda üretilmeye başlanacak.

İkinci nesil ortak yakıt hatlı (Comman Rail) motor

Dört silindirli turbo dizel, 136 beygirgücü (100kW) ve 320 Nm tork üretiyor. Gaz pedalının dengeli hassasiyeti sonucunda pedal komutlarına hızla tepki veren motor, sürücüye iyi kontrol ve güzel bir sürüş deneyimi yaşatıyor
Volvo C70 2.0D modelinin yakıt tüketimi, 100 kilometrede 6,1 litre (ortalama yakıt tüketimi, şehir içi-şehir dışı). 0-100 km/s hızlanması ise 11 saniyede gerçekleşiyor ve azami hız saatte 205 kilometreye ulaşıyor
Motorda ikinci nesil ortak yakıt hattı teknolojisi kullanılıyor. Bu, Volvo’nun daha büyük dizel motorlarındaki teknolojisi ile aynı. Silindir kapakları ise alüminyumdan üretiliyor

Parçacık filtresi standart

Dizel parçacık filtresi standart olarak sunuluyor. Bu filtre, egzoz gazlarındaki yanmamış kurum miktarını önemli ölçüde düşürerek çevreye olumsuz etkilerin azaltılmasını sağlıyor. Filtrenin içeriği düzenli olarak yakıldığı için sistem otomatik olarak temizlenmiş (yenilenmiş) oluyor

En iyi MPV ödülü Note'un




2006 Mart ayında Avrupa’yla aynı anda Türkiye’de de satışa sunulan, Nissan’ın sıradışı otomobili NOTE, 2007 Auto Express "Yeni Otomobil Şeref Ödülleri", MPV kategorisinde, ikinci yıl üst üste “Yılın En İyi Aile Otomobili (MPV)” ödülünü kazandı

Auto Express Genel Yayın Yönetmeni David Johns ödül töreninde; "Nissan Note; otomobil kullanımında, aileler için oldukça esnek ve fonksiyonel bir otomobil. Fiyat ve yakıt tasarrufu anlamında ekonomik, aynı zamanda da bir aile otomobili olarak inanılmaz derecede emniyetli ve güvenli.” dedi.
En iyi Aile Otomobili MPV ödüllü Note, ülkemizde Visia, Tekna donanımları ve 1.4lt. düz, 1.6lt. düz/otomatik benzinli seçenekleriyle satılıyor.

Satışa sunulduktan sonra ülkemizde de beğeniyle karşılanan Note, MPV Segmenti'nde ilk üç içerisinde yer alıyor

27 Temmuz 2007 Cuma

Auris. Yeni Toyota




Toyota’nın Türkiye’de üretilecek C segmentindeki yeni modeli Auris’in basın lansmanı Barcelona’da gerçekleştirildi.



Auris, fark yaratan tasarımı, cazip sürüş keyfi ve yüksek aerodinamik özellikleriyle uzmanlar tarafından tam not aldı. Daha önce dünyanın çeşitli ülkelerinde lansman öncesi algı testlerine tabi tutulan Auris, tüketiciler tarafından da ‘heyecan verici’ olarak tanımlanmıştı.

Toyota’nın, bu yıl Adapazarı’ndaki fabrikasında üretimine başlayacağı yeni modeli Auris, tüketicinin hatchback modellere olan bakış açısını radikal bir şekilde değiştirecek. C segmenti pazarına yeni standartlar getiren Auris, dünyanın çeşitli pazarlarında lansman öncesi yapılan algı testlerinde tüketiciler tarafından ‘heyecan verici, geleceğe dönük, prestijli ve çekici’ kelimeleriyle tanımlandı

Latince ‘altın’ anlamına gelen Aurum kelimesini, Yaris ve Avensis modellerine kafiyeli bir şekilde uyarlayarak Auris modelini yaratan Toyota, C segmentindeki bu yeni otomobiline çok güveniyor. Auris, tıpkı adının anlamı gibi altının yüksek kalitesini yansıtıyor.

Yeni Toyota Auris’de güçlü, dinamik ve çekici görünüm...

Avrupalılar için Avrupa’da, Fransa ED² Tasarım Merkezi’nde, tasarlanan Auris klasik hatcback modellerden boyutlarıyla ayrışıyor. Eni 1760 mm, yüksekliği 1515 mm, uzunluğu ise 4220 mm olan araç daha ilk bakışta güçlü, dinamik, cesur ve çekici bir görüntü sergiliyor. Yeni Toyota Auris, beş kapılı olarak, 1.6 benzinli ve 1.4 D-4D 90 olmak üzere 2 farklı motor seçeneği ile pazara sunuluyor.124 beygir gücündeki 1.6 motor sınıfındaki en güçlü motorlardan biri olma özelliğine sahip. Auris’in 9 farklı renk seçeneği bulunuyor. Renklerden biri daha önce hiçbir araçta kullanılmadığı için sürpriz olarak lanse ediliyor.

“İçerden dışarıya” tasarım anlayışı ile sürücü merkeze alınarak üretilen Yeni Toyota Auris, yüksek aerodinamik özellikleri ile kullanıcısına üstün bir sürüş keyfi sunuyor. Güçlü çizgileriyle ön plana çıkan araç, üstün yol tutuşu ile sürücüsüne rahatlık ve güven duygusunu bir arada yaşatıyor. İç tasarımında şık olduğu kadar ferahlık hissi de veren Auris’de tüm önemli kontrol düğmeleri parmak uçlarında. Arka koltuklar tek dokunuşla kıvrılıp bagajın büyümesini sağlıyor. Küçültülmüş vites kolu, zarif bir şekilde tasarlanmış el freni sürücünün rahatlığını sağladığı kadar göz zevkine de hitap ediyor. Ayrıca yenilikçi özellikleride sahip olan Yeni Toyota Auris’de, MultiMode modellerde yer alan direksiyondan vites değiştirme özelliği, sürücüye üstün sürüş keyfini sağlıyor

Üstün güvenlik

Sağlam bir gövde yapısına sahip Auris’de güvenlik ön planda. Toplam hava yastığı sayısının 9 olarak belirlendiği araçta, diğer hatchback modellerden farklı olarak diz hava yastığı da bulunuyor.
Kabin içerisindeki ses ve titreşimin en aza indirgenmiş olması da aracın ana özelliklerinden biri olarak göze çarpıyor. Bu sayede Yeni Toyota Auris, bir üst segmentteki araçlardaki konforu sağlıyor

Toyotasa Genel Müdürü İbrahim Orhon, lansmanı yapılan Auris ve Yeni Nesil Corolla ile ilgili olarak, “Türkiye otomobil pazarında, C segmenti büyüklük ve prestij açısından en önemli segment. Biz, Toyota olarak bu segmentte zaten güçlü olan pozisyonumuzu 2007 yılında daha da güçlendirmek için Yeni Nesil Corolla ve Auris modellerimize güveniyoruz.“ dedi.

Nissan Qashqai Türkiye’de




Avrupa’nın Londra’daki merkezinde Avrupa için tasarlanan Qashqai, Nisan başında start alacak olan satışıyla Türkiye’de çok bilinmeyen crossover segmentinde öncü rolünü üstlenecek.

Bilinen SUV sınıfı bir araca benzeyen ve Nissan tarafından crossover olarak nitelendirilen yapısıyla daha çok şehir yaşantısında kullanıma uygun bir araç olarak tasarlanmış. Qashqai, sadece Avrupa’da değil, Japonya, Ortadoğu gibi pazarlarda da satılıyor. Japon üretici, hedef kitlesi olarak kompakt sınıf, MPV, SUV ve orta sınıfı kendisine seçtiğini Qashqai ile gösteriyor. Dinamik bir yapısı olan Nissan’ın en son temsilcisi Qashqai’da sürücüye odaklı bir kokpit bulunmakta. Türkiye’de artan SUV satışlarına oldukça etkili bir alternatif olarak gelecek Qashqai, ülkemiz koşularında da oldukça talep görmesi beklenen bir crossover. Son dönemlerde SUV’ların daha çok şehir içi kullanımı için tercih edilmesine rağmen çoğunun yakıt tüketiminin yüksek olması ve motor silindir hacimlerinin büyük olmasına bağlı olarak vergilendirmede de dezavantaja neden olması, bu sınıfın satışlarının özellikle ülkemizde düşük seyretmesine sebep oluyordu. Buradaki açığı kapatması hedeflenen kompakt sınıf boyutlarındaki Qashqai, yüksekliğinin bir SUV’dan daha az olması, gövde yapısının MPV’lere çok benzemesi ve 1.6 ile 2.0 litrelik küçük ama güçlü motorlarıyla tam bir crossover.

Avrupa’da yılda ortalama 100 bin adet satışın gerçekleştirmesinin beklendiği belirtilirken, Türkiye için hedefler yılda 1000-1200 adet olarak tahmin ediyorlar. Türkiye’de Qashqai satışlarının yüzde 90’ını, bugüne kadar hiç Nissan kullanmamış insanlardan meydana geleceği bekleniyor. Japon üreticinin yeni crossover’ı, uygun fiyata bir üst sınıfa geçmek isteyen kullanıcıları cezp edek gibi görünüyor. Qashqai, hem sadece önden çekişli hem de dört tekerlekten çekişli versiyonlara sahip olacak. İki motor seçeneği bulunacak aracın baz donanımlı modeli 1.6 litre 115 HP VISIA M/T 4x2, 1297 kg’lik ağırlığıyla şehir içi 8.4 lt/100 km, şehir dışında 5.7 lt/100 km ve ortalama olarak 6.7 lt/100 km’lik yakıt tüketimine sahip

1.6, 115 HP VISIA M/T 4x2 39.990
1.6, 115 HP TEKNA M/T 4X2 43.900
1.6, 115 HP TEKNA EXECUTIVE M/T 4X2 47.900
2.0, 140 HP TEKNA EXECUTIVE CVT4x4 65.900

Renault, 2008 model yılına hazır




1 Ağustos 2007 tarihinden itibaren ticarileşecek olan ve 3 kapı seçeneği ile farklı fiyat, farklı kasa seçenekleri sunan Özel Seri Clio Extreme, 2008 model olarak Renault ürün gamında yer alacak

Ayrıca Renault’nun safkan spor otomobilleri Megane Renault Sport ve Clio Renault Sport ile Megane 1.5 dCi 100 bg modelinin tam otomatik şanzımanlı versiyonu, Renault ürün gamını zenginleştirecek
2007 yılında pazara sunulan ve başarılı performansını artırarak sürdüren Clio modeli, Ağustos ayında pazara sunulacak olan özel seri Extreme ile segmentindeki yerini güçlendirecek. Özel Seri Clio Extreme ile daha donanımlı, daha dinamik ve daha sportif bir seri yaratmak hedefleniyor. Sadece Extreme serisinde bulunan 3 kapı seçeneği ile farklı fiyat ve farklı kasa seçenekleri sunulacak

Alüminyum alaşımlı jant ve ön sis farlarından oluşan Stil Paketi, Özel Seri Clio Extreme’de standart olarak sunuluyor. Ayrıca aracın iç mekanında mavi ön konsol, krom kaplı ön gösterge tablosu, krom kaplı iç kapı açma kolları, deri direksiyon simidi ve deri vites topuzu ile Radyo-CD MP3 player dikkat çekiyor. Dynamique versiyonunda yer alan birçok kalite detayı Extreme versiyonunda da sunuluyor
Özel Seri Clio Extreme 1.2 16v, 1.2 16v BVR, 1.4 16v ve 1.5 dCi 65 bg olmak üzere geniş motor seçenekleri ile ihtiyaçlara cevap veriyor. 1.2 16v, 1.4 16v ve 1.5 dCi 65 bg motor seçenekleri ile sunulan 3 ve 5 kapılı versiyonlar farklı kasa taleplerini karşılıyor. Sadece 5 kapılı kasa ile sunulan 1.2 16v BVR motor seçenekli versiyonda hız sınırlayıcı standart olarak bulunuyor.

Özel Seri Clio Extreme’de, aktif ve pasif güvenlik olarak ABS+EBV, Acil Fren Destek Sistemi (AFU), çift seviyeli sürücü ve yolcu hava yastıkları, yükseklik ayarlı, aktif ön gergili ve kuvvet kontrol sistemli ön emniyet kemerleri, yükseklik ayarlı ön koltuk başlıkları, 3 noktalı arka emniyet kemerleri, virgül tipi arka koltuk başlıkları, kapıların hareket sonrası otomatik olarak kilitlenmesi özellikleri bulunurken, konfor ve iç ekipmanlar olarak klima, radyo frekanslı uzaktan kumandalı merkezi kilit, akıllı ön cam silecekleri, mavi ön konsol, krom kaplı ön gösterge tablosu ve iç kapı açma kolları, deri direksiyon simidi ve vites topuzu, yol bilgisayarı, 2x15W Radyo-CD MP3, elektrikli ön camlar, far yükseklik ayarı, renkli camlar, yükseklik ayarlı direksiyon, 1/1 katlanabilir arka koltuk ile donatıldı

Estetik ve dış ekipmanlar olarak ise araçta gövde rengi tamponlar, sis farları, çift optik halojen farlar ve alüminyum alaşımlı jantlar dikkat çekiyor.

Renault’nun safkan spor otomobilleri Megane Renault Sport ve Clio Renault Sport

Yeni Clio Renault Sport, Clio Renault Sport 2.0 16v’ye layık bir mirasçı olduğunu gösteriyor. Yeni Clio Renault Sport, segmentinde bir ilke imza atıyor, araçta doğrudan Formula 1’den alınan hava dağıtıcısı (difüzör) bulunuyor. Ön çamurluklardaki hava kanalları gibi, bu donanım araca mükemmel aerodinamik nitelikler kazandırıyor. Gücü 200 bg’e çıkarılan motor sınıfının en yüksek seviyesi olan 5 550 d/d’da 215 Nm’lik bir tork sunuyor

Yeni Megane Renault Sport ise güçlü kişiliği ve baskın karakteri ile dikkat çekiyor. Megane Renault Sport, yeni tasarımı ile şimdi daha da dinamik. Üstün yol tutuşu ile büyük beğeni kazanan Megane Renault Sport, konfor, sürüş keyfi ve yol hakimiyeti unsurlarını ustalıkla birleştiren bir şasi üzerine oturuyor. Renault’nun Motor Mühendisliği departmanı ile Renault Sport Technologies tarafından ortaklaşa geliştirilen bu versiyon, atmosferik 2.0 16v motordan türetildi. 5500 d/d’da 225 bg (165 kW) güç, 3000 d/d’da 300 Nm tork üretiyor

Megane 1.5 dCi 100 bg ile tam otomatik şanzıman keyfi
2003 yılının Eylül ayında yapılan lansmanından itibaren Türkiye’nin en çok satılan otomobili konumunda bulunan ve güçlü karakteri ile dikkat çeken Megane Sedan, geniş versiyon yelpazesi ile her türlü müşteri kitlesine hitap ediyor. Megane Sedan, 6 farklı motor seçeneği, 5 farklı ekipman seviyesi ve sunduğu opsiyonlar ile 56 adet farklı versiyondan oluşan bir yelpazeye sahip. 1.5 dCi 100 bg otomatik vitesli motor seçeneğinin eklenmesi ile bu sayı 67’ye yükseldi.
Türkiye binek otomobil pazarının %50’sini dizel motorlu araçlar oluşturuyor. Otomatik vitesli araçlar ise talebin her geçen gün artması sonucunda pazarda %27 oranında pay elde etti. Dizel motorlu versiyonlar ekonomiklikleri nedeniyle, otomatik vitesli araçlar ise konfor talebiyle tercih ediliyorlar. Renault, otomatik vites konforunu, dizel motorun ekonomisi ile birleştirmek adına Megane Sedan modelinde 1.5 dCi 100 bg motor seçeneğini oto-adaptatif özellikli 4 kademeli otomatik vites ile Türkiye pazarına sunuyor.
Özel Seri Clio Extreme’de 3 ve 5 kapı seçeneği ile farklı fiyat, farklı kasa

3 YILDA 100 BİNİNCİ PORSCHE 911 ÜRETİLDİ!




İlk olarak Nisan 2004’te üretilmeye başlanan Porsche markasının ikon modeli 911’in 997 kasa kodlu yeni nesil versiyonun 100 binincisi, geçtiğimiz günlerde üretildi

Porsche 911 modelinin altıncı jenerasyonu olan güncel versiyon, kısa sürede ulaştığı üretim başarısıyla da Alman üreticinin spor otomobil tarihinde de bir rekora imza attı. Ülkemizde de Doğuş Otomotiv-Porsche güvencesiyle satışa sunulan 911 ailesi; Carrera 2/2S Coupe ve Cabrio, Carrera 4/4S Coupe ve Cabrio, Targa 4/4S, 911 Turbo, 911 GT3 ve 911 GT3 RS’den oluşuyor

Porsche AG’nin üretimine ilk olarak Nisan 2004’te başladığı 6. nesil 911 ailesi, 3 yılda ulaştığı 100 bin adetlik üretimle markanın spor otomobil üretim rekorunu kırdı. Bu yıl yeni model versiyonlarıyla daha da güçlenen ve sportifleşen Porsche 911 ailesi, dünya genelinde 2006 Ağustos–2007 Ağustos döneminde ulaştığı 36 bin adetlik satış rakamıyla da markanın aynı zamanda spor otomobil satış rekorunu da kırmayı başardı

2007 sonbaharıyla birlikte 911 GT3 CUP ve 911 GT3 RSR’nin üretiminin başlamasıyla 16 farklı versiyona ulaşacak güncel 911 model ailesi, Porsche’nin önemli üretim üssü olan Stuttgart Zuffenhausen fabrikasında bantlardan iniyor.

26 Temmuz 2007 Perşembe

YENİ SKODA FABİA 2007




Skoda'nın Cenevre Otomobil Fuarı'nda tanıttığı ve sonbahar aylarında ülkemizde de satışa sunulması beklenen yeni Fabia modeli Euro NCAP çarpışma testlerinden dört yıldız almayı başardı

Önden çarpışma testinde hava yastıklarının etkin olarak görevini yerine getirmesine karşın diz ve kalça bölgesinde ön konsoldan kaynaklanan darbeler yeni Fabia'ya puan kaybettiren en büyük etkenlerden oldu. Önden çarpışma sonrası kafa ve gövde hasarlarında maksimum güvenlik sunan Fabia, diz ve kalça bölgesinde aynı güvenliği sunamadı. Yandan çarpma testinde darbe alan kapıların hareketi sonrası önemli puanlar kaybeden Fabia, bu sonuçlar ile yolcu güvenliği konusunda beş üzerinden dört yıldız alabildi.





Çocuk güvenliği konusunda da istediğini alamayan yeni Fabia, darbe anında 3 yaşındaki çocuğun başının koltuktan uzaklaşması bu alanda da beş yıldız üzerinden üç yıldızda kalmasına neden oldu. Yaya güvenliği testinde dört yıldız üzerinden iki yıldız almayı başaran yeni Fabia, çarpışma esnasında aracın köşe noktalarındaki sert noktaların yayalara zarar verici nitelikte olduğu için puan kayıplarına neden oldu.


Yeni Skoda Fabia, aldığı bu sonuçlar ile eski versiyonlarına oranla güvenlik konusunda gelişim göstermeye devam ettiğini ispatladı.

BMW M3




Alman otomobil üreticisi BMW, 3 serisi üzerinden geliştirdiği yeni yol canavarı M3'ü tanıttı. İlk kez bir V8 motorun kullanıldığı M3'de motor haricinde birçok teknolojik yeniliğe de yer veren BMW, bu yol canavarını Ekim ayından itibaren Türkiye'de satışa sunacak.

MTV için son 5 gün




Motorlu Taşıtlar Vergisi 2. taksitinin ödeme süresi 31 Temmuz 2007 tarihinde sona erecek

Gelir İdaresi Başkanlığı'ndan yapılan açıklamaya göre, vergi dairelerindeki yığılmaların önlenmesi ve mükelleflere kolaylık sağlanması amacıyla Ankara, İstanbul, İzmir, Adana, Bursa ve Kocaeli il merkezlerindeki Motorlu Taşıtlar Vergisi'ni tahsile yetkili vergi daireleri 28 Temmuz 2007 Cumartesi günü mesai saati sonuna kadar açık bulundurulacak. Ayrıca, iş yoğunluğu dikkate alınarak, bu illerdeki vergi dairelerinin 29 Temmuz 2007 Pazar günü, ilçelerindeki vergi dairelerinin ise 28 Temmuz 2007 Cumartesi ve 29 Temmuz Pazar günlerinde, diğer il merkezleri ve ilçelerde, yetkili vergi dairelerinin de 28 Temmuz Cumartesi ve 29 Temmuz Pazar günlerinde açık bulundurulacağı belirtildi.

24 Temmuz 2007 Salı

Leon Cupra Ekim'de geliyor




SEAT’ın 240 HP gücünde 2.0 litrelik TFSI motorlu ve Leon model serisinin en performanslı versiyonu Leon Cupra, 2008 model olarak Ekim ayından itibaren ülkemizde de satışa sunulacak.

SEAT model yelpazesinin en çarpıcı modellerinin başında gelen Leon’un en güçlü versiyonu olarak dikkat çeken Leon Cupra, Ekim ayından itibaren Türkiye yollarına çıkmaya hazırlanıyor. Doğuş Otomotiv-SEAT tarafından pazara sunulacak olan 240 HP’lik Leon Cupra, 2007 yılının son çeyreğinde alıcısıyla buluşacak. SEAT Leon Cupra, ülkemizde zengin donanım özellikleriyle satışa sunulacak. SEAT Leon Cupra’da ön sis farları, elektrikli/ısıtmalı/katlanabilir dış aynalar, çift yönlü otomatik klima, kararan dikiz aynası, yağmur sensörü, otomatik yanan farlar, hız sabitleme sistemi, yol bilgisayarı, direksiyondan kumandalı bluetooth özellikli Radyo/CD/MP3 çalar, dönüşe duyarlı xenon farlar, ABS (Anti Blokaj Sistem), TCS (Çekiş Kontrol Sistemi), ESP (Elektronik Stabilite Programı), EBA (Acil Fren Destek), sürücü ve yolcu ön hava yastıkları, sürücü ve yolcu yan hava yastıkları, perde ve arka yan hava yastıkları standart olarak sunuluyor

İstanbul Autoshow 2006’da da sergilenen SEAT Leon Cupra, aynı zamanda bugüne kadarki en güçlü SEAT modeli olma özelliğiyle ön plana çıkıyor. SEAT’ın yarışçı ruhlu, ateşli ve sportif tasarımlı, maksimum performanslı versiyonlarına verdiği Cupra ismi, böylece artık Leon model yelpazesinde 2.0 litrelik TFSI motor ile yer alıyor. Turbo beslemeli ve 240 HP maksimum güç üreten Leon Cupra, 247 km/s’lik maksimum hıza erişirken, 0-100 km/s hızlanmasını ise 6.4 sn’de tamamlıyor. 6 ileri vitesli düz şanzımanla üretilen SEAT Leon Cupra, 5. viteste 80-120 km/s ara hızlanmasını da 6.4 sn’de tamamlayarak, etkin performans değerleriyle dikkat çekiyor. Bu maksimum performansın karşılığında ise, sınıfının en iyi yakıt tüketimi verilerinden birini sunmayı başaran Leon Cupra, 100 km’de ortalama 8.3 litre yakıt tüketiyor. SEAT Leon Cupra’nın güçlü ve etkili bir yol tutuş sunan süspansiyon sistemi ise, daha fazla alüminyum parça kullanımı yoluyla ağırlık tasarrufu yapacak şekilde modifiye edilmiş. Bu değişiklik, aynı zamanda direksiyon sisteminin sportifliğine pozitif olarak katkıda bulunmuş

Sürücünün, aracın gücünü sadece ayağı gaz pedalındayken fark etmesini istemeyen SEAT mühendisleri, SEAT Sound adını verdikleri bir egzoz sistemini de Leon Cupra’ya entegre etmişler. Düşük hızlarda da motorun gücünü akustik olarak aracın içinde ve dışında hissettiren bu sistem, aracın görsel sportif kimliğini de tamamlayan bir unsur olarak karşımıza çıkıyor


Dış tasarımda, daha geniş havalandırma kanallarına sahip ön alt tampon ve ızgara, siyah renkli yan aynalar, Leon WTCC yarış otomobilinden entegre edilen siyah renkli difüzörler, 18 inç alüminyum jantlar, kırmızı renkli kaliperlere sahip fren sistemi ve elbetteki Cupra logoları, aracın görsel sportif yönlerini oluşturuyor. İç tasarımda sportif koltuklar, Cupra logolu direksiyon simidi, vites topuzu ve siyah iç mekan kaplaması ile yine SEAT markasına özgü sportiflik ön plana çıkartılıyor

23 Temmuz 2007 Pazartesi

Ailenin en genç üyesi _FeRrArİ_




Ferrari’nin en yeni modeli Ferrari 430 Scuderia Eylül ayında düzenlenecek Frankfurt Uluslararası Otomobil Fuarı’nda görücüye çıkıyor

Yeni Ferrari 430 Scuderia, Ferrari’nin 8 silindirli yol otomobilleri F430 Coupé ve F430 Spider’ın ardından yollara çıkmaya hazırlanıyor. Ferrari, iki kişilik yüksek performanslı bir coupé olan 430 Scuderia’da, Formula 1 uzmanlığını yol otomobillerine başarıyla yansıttığını bir kez daha kanıtlamayı hedefliyor. Türkiye’de yüzde yüz TOFAŞ ortaklığında kurulan FerMas’ın distribütörü olduğu Ferrari geleneğinin en yeni modeli Ferrari 430 Scuderia’nın dünya lansmanı Michael Schumacher’in katılımı ile 10 – 12 Eylül tarihleri arasında düzenlenen Frankfurt Uluslararası Otomobil Fuarı’nda gerçekleştirilecek.

F430 teknolojisine dayanan özel bir seri olarak üretilen Scuderia, Ferrari’nin sportif kullanım tarzına sahip müşterileri için özel olarak tasarlandı. Ferrari, yeni modelin üretiminde yüksek performansı ve dinamik sürüş kabiliyetini artırabilmek için modelin ağırlık olarak hafifletilmesine, minimum donanıma ve yenilikçi teknolojiye odaklandı



Ferrari 430 Scuderia gerek pistlerde gerek şehir yollarında gösterdiği muhteşem performansını sunduğu yenilikçi ve lider çözümlere borçlu. 1250 kilogram olan Ferrari 430 Scuderia, 8500 d/d’de 510 beygir güç üreten 8 silindirli ve 4308 cc hacminde atmosferik emişli motora sahip. Ferrari 430 Scuderia beygir başına düşen 2.45 kiloluk oranı ile en hafif ağırlık ve en iyi güç yoğunluğunu sağlıyor. En son F1 teknolojisi Superfast kullanılarak vites değiştirme hızı 60 milisaniyeye indirilen aracın çekiş sisteminde ise ilk kez E-Diff elektronik diferansiyel ve F1-Trac özel çekiş gücü ve denge kontrolü tek bir sistem içerisinde kullanılıyor.


Sürekli gelişen teknolojisi ile hep daha güçlü otomobiller yaratmayı hedefleyen Ferrari, 430 Scuderia’da sunduğu dinamik sürüş konforu, kontrol ve güçlü performans ile şehir kullanımına uygun spor otomobil geliştirmedeki başarısını en yüksek noktaya taşıyor

TEMMUZ AYININ SON GÜNLERİNDE SKODA’DAN İNDİRİM VE TAKAS KAMPANYASI




Skoda, Temmuz ayının son haftası için hazırladığı yeni satış kampanyası ile bir otomobile sahip olmayı çok avantajlı hale getiriyor

Skoda Temmuz ayı sonuna kadar sürecek yeni satış kampanyası ile ürün gamında yer alan Fabia, Octavia, Roomster ve Superb modellerinde tüketiciye çok özel fiyat avantajları sunuyor. Bu kampanya kapsamında, Fabia ve Roomster modellerinde Skoda Finans ile sağlanan indirimli faiz oranları da büyük ses getirecek


Skoda ayrıca, takasa alınan Skoda otomobillerine ve halihazırda bir Skoda otomobili olup ikincisini almak isteyen müşterilerine de çok avantajlı seçenekler sunuyor


Kampanya fiyat bilgileri:

Fabia : 21,764

Roomster : 25,584

Octavia : 28,432

Superb : 54,573

Ford’dan kinetik tasarımlı SUV; Ford Kuga…




Tasarımı Murat Güler tarafından yapılan ve İstanbul Autoshow’da Türk tüketicileriyle tanışan Ford’un konsept aracı IOSIS X, gerçeğe dönüştü

Ford Avrupa'nın model ailesine 2008'in başlarında yepyeni bir model katılacak; Ford Kuga. Seri üretim aracın tanıtım modeli, 13 Eylül'de başlayacak olan 2007 Frankfurt Otomobil Fuarı'nda basına ve ziyaretçilere sunulacak
Ford Avrupa Başkanı ve Genel Müdürü John Fleming, "Ford Kuga'nın piyasaya sunulmasıyla, 2006 Paris Otomobil Fuarı'nda verdiğimiz, çarpıcı Ford iosis X kavram otomobiline dayanan şık yeni bir modeli iki yıldan kısa bir süre içinde geliştirme sözünü tutmuş olacağız" dedi

Ford'un Avrupa Tasarım ekibi "kinetik tasarım" anlayışını uygulayarak Ford ürün ailesine küçük dış boyutlara sahip ve çarpıcı yeni bir 4x4 "crossover" (sınıflar arası) model ekledi
Ford'un Dış Tasarım Şefi Stefan Lamm, "Kuga maceracı ve diğerlerinden farklı ve bunu ilk resmi fotoğrafımızda vurgulamak istedik" dedi. "Normal araç geleneklerinden ayrılarak daha atletik ve karizmatik olan bir araca yer olduğunu düşünüyoruz, tıpkı ödül kazanan Ford S-MAX'ın bir MPV için oluşturduğu yeni alan gibi
Fleming, "Ford Kuga'yı Avrupa'daki genişleyen ürün ailemize eklemek beni gerçekten heyecanlandırıyor" dedi. "Otomobillerimize duygu ve çekicilik kazandırmak üzere başlattığımız tasarıma dayalı çabalarımızın devamını simgeliyor ve sürdürülebilir faaliyet başarısı yönündeki ürüne dayalı dönüşümümüzü devam ettirirken, mavi oval markasına daha birçok yeni müşteri getirmesini bekliyoruz".

22 Temmuz 2007 Pazar

Audi A3'e yeni motor seçeneği




Alman lüks otomobil üreticisi Audi AG, A3 model ailesine yepyeni ve modern bir motor seçeneği daha eklemeye hazırlanıyor. Audi’nin ödüllü TFSI teknolojisinin düşük silindir hacimli benzinli motora uyarlaması olarak nitelendirilen 1.4 litrelik TFSI motor, 125 HP’lik gücüne karşılık ortalama 6.5 litrelik düşük yakıt tüketim değeriyle A3 model ailesinin yeni vurucu gücünü oluşturacak!


Audi’nin lüks kompakt sınıftaki başarılı model ailesi A3, Eylül sonundan itibaren yeni bir motor seçeneğine kavuşuyor. Audi’nin ödüllü TFSI motor teknolojisinin 1.4 litrelik silindir hacimli motora aktarılmış versiyonu, hem performansı hem de yakıt ekonomisini bir arada sunacak biçimde kombine edilmesiyle ön plana çıkıyor.




Direkt enjeksiyon teknolojisi ile turbo beslemeyi bir araya getiren TFSI teknolojili 1.4 litrelik yeni motor, 125 HP güç ve 200 Nm tork üretiyor. Torkunun % 80 gibi önemli bir bölümünü ise 1250 d/d’den itibaren üreten yeni 1.4 litrelik motor, 100 km’de sunduğu ortalama 6.5 litrelik yakıt tüketim değeriyle de dikkat çekmeyi başarıyor. Hem A3 hem de A3 Sportback’te sunulacak 1.4 TFSI, ilk etapta sadece 6 ileri manuel şanzımanla kombine edilecek. 1.4 TFSI motorlu 3 kapılı A3, 203 km/s’lik maksimum hıza erişebilirken 0-100 km/s hızlanmasını ise 9.6 sn’de tamamlayabiliyor


Doğuş Otomotiv-Audi, 1.4 TFSI motorlu A3 model ailesini ise 2007 yılının son çeyreğinden itibaren ülkemizde satışa sunmayı planlıyor

Kia'dan yeni bir konsept




Kia Motors yeni spor coupe konsept modelinin dünya prömiyeri, 11 Eylül'de başlayacak Frankfurt Uluslararası Motor Show'da yapılacak.

Kia'nın Şef Tasarımcısı Peter Schreyer liderliğinde Avrupa tasarım ekibi tarafından tasarlanan ve Avrupa'da üretilen yeni konsept aracın ismi halen gizli tutuluyor. Konsept araç, 2+2'lik oturma kapasitesinin yanı sıra gösterişli tasarımıyla ön plana çıkıyor.

Honda Jazz iki milyon sattı


Honda Motor Co.Ltd., Haziran 2007 sonu itibarı ile Honda Jazz satışlarının tüm dünyada 2 milyon adede ulaştığını açıkladı


Japonya’da 2001 yılının Haziran ayında satışa çıktığı günden bu yana, etkileyici iç mekan genişliği ve esnekliği, üstün yakıt ekonomisi ve şık dizaynı ile birçok hayran kazanan Honda Jazz, 2002 yılında da Japonya’nın en çok satan otomobili ünvanını aldı. Üretiminin yedinci yılında olmasına rağmen satıldığı tüm ülkelerde gördüğü ilgiliyi kaybetmeyen Honda Jazz Japonya’da hala en çok satanlar listesinin üstlerinde yer alıyor.


Aralık 2001’de Avrupa’da satışa çıkan Jazz, şu an 5 ülkedeki 6 farklı fabrikada üretiliyor ve 115 ülkede satılıyor. Jazz her yıl yaklaşık 400 bin mutlu Honda müşterisi yaratıyor

19 Temmuz 2007 Perşembe

500 beygirin üzerinde SIFIR BEDEN savaşı




Gelecekteki otomobillerle ilgili üretilen tüm çözümler yakıt verimliliği üzerinde yoğunlaşınca, lüks spor otomobil markaları bile yeni modellerinde diyete başladı

İtalyanın dünyaca ünlü iki markası Lamborghini ve Ferrari, uyguladıkları ’diyetlerle’ modellerini hafifleterek, daha az yakıtla daha hızlı modeller geliştirmeye başladı. Lamborghini, Gallardo Superleggera modeli için yaptığı hafif karoser sayesinde aracın ağırlığını 100 kilogram azaltarak, beygir başına 2.5 kilo ile sınıfının en hafif aracını yaratınca, ezeli rakibi Ferrari’den kısa sürede cevap geldi. Ferrari, ’Millechili’ konsepti ile ağırlığı 300 kilogram azaltarak performans ve düşük yakıt tüketimini bir arada sunacağını açıkladı.

OTOMOTİV devleri arasında son dönemde özellikle spor otomobilerde, performansı bozmadan daha hafif araç üretmek için büyük bir rekabet yaşanmaya başladı. Hafiflemek için verilen bunca mücadele, kadınlar arasında moda haline gelen ’sıfır beden’ olma çabalarını akla getiriyor. Otomobilde yakıt ekonomisini geliştirme ya da daha net bir ifadeyle, düşük emisyon değerleri için daha az yakıt tüketme baskısı Ferrari dahil, tüm otomobil üreticileri için aşılması gereken önemli bir sorun teşkil ediyor. Otomobil üreticileri de stratejilerini bu yönde değiştirerek; daha küçük motorlar ve daha az karbondioksit yayacak, daha hafif araçlar piyasaya çıkarmayı planlıyor. Araçların ağırlığını azaltma konusunda ilk adım geçtiğimiz aylarda Lamborghini’den gelmişti. Gallardo modelini kullandığı karbon-fiber parçalarla 100 kilogram hafifleterek Superleggera ismini veren Lamborghini, araçta oldukça etkili bir performans artışı yakalamıştı

300 KİLO BİRDEN DÜŞECEK

Ferrari de ezeli rakibinin bu atağının ardından diyet çalışmalarına hız verdi. İtalyan Fiat Grubu bünyesindeki Ferrari yönetiminin 60’ıncı yıl kutlamaları sırasında hafifletilmiş araç projesini gündeme taşıması, lüks ve spor otomobillerde daha hızlı ama daha hafif araç yarışının önümüzdeki dönemde hızlanacağının sinyalini veriyor. Keza Ferrari yönetimi, Millechili (1000 kilogram) adını verdiği konsept aracını Modena’daki 60’ıncı yıl kutlamaları sırasında sergiledi. Ferrari, sergilediği konsept araçta, ağırlığı yaklaşık 300 kilogram birden azaltmayı ve böylece daha hafif ve daha hızlı bir araç geliştirmeyi hedefliyor. Ferrari mühendislerine göre, Millechili, markanın efsanevi modeli Enzo’dan 105 santimetre daha kısa ve 300 kilogram daha hafif olacak şekilde geliştirilmiş. Ferrari modellerinin ağırlıklarının 1360 kilogram ile 1700 kilogram arasında değiştiğini söylersek yeni aracın nasıl bir performansa sahip olacağı hakkında yeterli ipucunu vermiş oluruz.

2011’DE YOLLARDA

Ferrari geçen ay Modena’da 60’ıncı yılını kutlarken, Genel Müdür Amedeo Felisa ile konsept araç ve özellikleri üzerine kısa bir sohbet fırsatı bulduk. Felisa, geleceğin süper otomobili olarak nitelendirdiği yeni koncept araçla herşeyin değişeceğini söylüyor ve şöyle devam ediyor: "Bu araçla, neredeyse her şey değişecek. Motor çok daha farklı olacak. Geleceğin otomobili ile ilgili bütün üretilen çözümler yakıt verimliliğine yönelik geliştiriliyor. Aynı karakteristik özelliklere sahip, daha az kilodaki otomobille daha az yakıt harcanacak. Aracın ağırlığının azaltılması ile çok ciddi boyutlarda yakıt verimliliği sağlanacak. Bu konsept, 5 yıl sonraki geleceğimiz noktayı gösteriyor. 2011’de gerçeğini göreceksiniz. Bu otomobil, Ferrari’nin 3-5 yıl sonraki modellerinin yakıt verimliliği ve ağırlığın azaltılması konusundaki ciddiyetini gösteriyor."

Lamborghini’nin ilk diyet modeli Superleggera

İTALYAN üretici Lamborghini’nin yeni modeli Gallardo Superleggera’nın en önemli özelliği standart Gallardo modelline göre 100 kilogram hafifletilen bir karosere sahip olması. Aracın birçok bölümünde kullanılan ve desenleri gözle görülebilecek şekilde bırakılan karbon-fiber kısımlar araca hem performans hem de görsel anlamda farklılık katıyor. Standart Gallardo modelinden 100 kilogram hafiflemesinin yanı sıra; motorda yapılan ufak bir modifikasyonla 10 beygir ekstra güç kazanan Superleggera’da 8000 d/d’de 530 beygir güç üreten 10 silindirli ve 5.0 litre hacminde bir motor görev yapıyor. Bu da beygir başına 2.5 kilo anlamına geliyor ve Superlegera’yı sınıfının en hafif aracı yapıyor. Bu motor ürettiği gücü 4 tekerleğe birden aktarıyor ve araç 0-100 km/s hızlanmasını 3.8 saniyede gerçekleştiriyor. 4 tekerlekten çekiş sistemi sayesinde arkadan itişli spor otomobillere göre daha iyi bir yol tutuşa sahip olan Superleggera’nın maksimum hızı ise saatte 315 kilometre

Millechili, FXX’ten yüzde 42 daha az yakıt tüketecek

FERRARİ yönetimi, Enzo’nun sınırlı sayıda üretilen FXX modelini biraz daha geliştirip değiştirmeyi planlıyordu. Fakat ortaya çıkan yeni konseptle, bu düşüncesinden vazgeçen Ferrari, yeni model olarak Millechili’yi düşünüyor. Ferrari’nin mühendisleri, çift turbolu, 3 litre hacminde, 8 silindirli ve 550 beygir gücünde bir motor donanımı olan Millechili’nin, 800 beygir gücündeki 12 silindirli FXX’ten daha hızlı olabileceğini ve yüzde 42 daha az yakıt tüketebileceğini söylüyorlar. Bu değerlerle Ferrari, Milechili konseptini seri üretime geçirdiği taktirde beygir başına sunacağı 1.8 kilogramlık ağırlıkla Lamborghini’nin bir hayli önüne geçecek gibi görünüyor. Çünkü Gallaro Superleggera’nın 10 silindirli ve 5.0 litre hacmindeki motoru 530 beygir güç üretiyor ve bu da beygir başına 2.5 kilo anlamına geliyor. Bu değerler Millechili üretilene kadar Lamborghini Superlegera’yı sınıfının en hafif aracı yapıyor

Ferrari Genel Müdürü Amedeo Felisa da, "Biz dünyadaki en güçlü motoru üretmekle ilgilenmiyoruz. En güçlü motoru üretmekten çok en az yakıt tüketimi ile en iyi güç yoğunluğu sağlayan bir motor istiyoruz. Bu, şirketin teknik kapasitesinin de gerçek vitrinidir" dedi. İki kişilik olan Millechili’de sürücü ve yolcu, karbon fiberli şaşinin üzerine doğrudan giydirilmiş döşemenin üzerine oturabilecek. Bu, aracın uzunluğunu bir miktar kısaltırken, aracın ağırlığını da azaltacak. Ayrıca alüminyumdan imal edilmiş ön darbe dağıtıcı yerine karbon-fiber’in tercih edilmesi de ağırlığı ve uzunluğu düşürecek.

GT2, Frankfurt'ta tanıtılacak




Alman spor otomobil ve arazi aracı üreticisi Porsche'nin en güçlü yol yarışçısı 911 GT2, Eylül ayında kapılarını açacak Frankfurt Otomobil Fuarı'nda tanıtılacak

Geliştirilmiş turbo sistemi sayesinde güncel 911 Turbo'dan 50 HP daha fazla güç üreten 530 HP'lik motora sahip arkadan itişli Porsche 911 GT2, en güçlü 911 model serisi unvanını elinde bulunduruyor.


Porsche, spor otomobil segmentinde merakla beklenen 911 GT2 modelini ilk olarak 2007 Frankfurt Otomobil Fuarı'nda tanıtmaya hazırlanıyor. Porsche mühendislerinin bugüne kadar hazırlamış oldukları en güçlü 911 model serisi unvanına sahip yeni 911 GT2, güçlendirilmiş bir motora ve sportifleştirilmiş dış görünüme sahip. Porsche 911 GT2, Avrupa pazarlarıyla eş zamanlı olarak Kasım ayında Doğuş Otomotiv-Porsche tarafından Türkiye'ye ithal edilecek.




911 modelinin en üst versiyonu olan GT2, 997 kasa 911 ailesinin genel tasarım yapısını taşısa da kendine has karakteristik ve sportif farklılıklarıyla ailenin en güçlü üyesi olarak ön plana çıkıyor. 911 Turbo ile dış görünüşü ön bölümde sadece tamponla kaputun birleştiği noktada konumlandırılmış olan yeni hava girişi hariç bir değişiklik bulunmayan GT2'nin arkası otomobilin gücü hakkında daha fazla bilgi veriyor. Otomobilin yere daha sağlam basmasını amaçlayan büyük aerodinamik spoyler, yanlarında hava girişleri bulunan yeni arka tampon, oval titanyum egzoz çıkışları ve GT2 logosu 530 HP'lik 911 GT2'nin görsel belirleyici özelliklerini oluşturuyor. Bununla birlikte yeni 911 GT2 arka susturucu ve titanyum egzoz borularının standart donanımda sunulduğu, günlük yol kullanımı için üretilen ilk Porsche olma unvanını da elinde bulunduruyor. Bu şekilde ağırlığı yüzde 50 oranında azaltılan egzoz sisteminin toplam ağırlığının sadece 9 kg olması dikkat çekiyor

Yeni 911 GT2'de değişken türbin geometrisiyle (VTG) öne çıkan 911 Turbo'nun altı silindirli çift turbolu boxer tipi motorunun geliştirilmiş bir üst versiyonuna yer veriliyor

Porsche 911 Turbo'da kullanılan 3.6 litrelik silindir hacimli ve 480 HP güç üreten motorun turbo besleme basıncını daha da yüksek bir seviyeye taşıyan daha geniş kompresör dişlisinin kullanılması ve akışı en uygun seviyeye getirilmiş türbin muhafazasının eklenmesiyle 50 HP'lik bir motor gücü artışı elde edilmiş. Bu çalışmalar sonucunda 911 GT2'nin moturunun 6500 d/d'de 530 HP güç ve 2200-4500 d/d aralığında 680 Nm tork üretebilmesi sağlanmış.




Porsche mühendisleri, turbo şarjlı bir motora, genleşen emme manifoldu kombine ederek turbo şarjlı motorlarda bir yenilik gerçekleştirdi. Genleşen emme manifoldu, soğutucunun genleşme aşamasında, emme manifoldunun içinde havayı dalgalandırma ilkesinden faydalanarak yakıt/hava karışımının ısı derecesini 911 Turbo'da olduğundan daha düşük tutabiliyor. Bu da, motor gücündeki artışa karşın, tam yüklü durumda yüzde 15'e varan oranlarda düşük yakıt tüketimi sağlayarak, her anlamda verimliliğin önemli derecede artmasını sağlıyor. Sadece arkadan itişli ve 6 ileri manuel şanzımanla üretilecek olan 911 GT2, 329 km/s'lik son hıza erişebilirken 0-100 km/s hızlanmasını 3.7 saniyede tamamlıyor. Porsche'nin yüksek performanslı spor otomobilinin yakıt tüketimi ise 100 km'de ortalama 12.5 litre olarak gerçekleşiyor

Elektronik olarak kontrol edilen PASM Porsche Aktif Süspansiyon Yönetimi, önde 235/35 ZR 19, arkada ise 325/30 ZR 19 spor lastiklere sahip 19-inç hafif alaşımlı jantlarda GT2'de standart olarak sunuluyor.

CNG ile çevreci motorlar




Dünyanın önde gelen otomotiv teknolojileri üreticisi Bosch, geliştirdiği CNG (sıkıştırılmış doğalgaz) teknolojisi ile ticari araçlarda çalışma maliyetlerini azaltıyor ve çevreci bir çözüm sunuyor.

Ticari araçlarda uygulanan sistem sayesinde, sıkıştırılmış doğalgaz kullanımı hem aracın çalışma maliyetlerini azaltıyor hem de çevreye zarar vermiyor. Bu yeni teknoloji, otobüslerde ve hafif ticari araçlarda kullanılan motorlar için doğalgazı, geleneksel yakıtlara göre önemli bir alternatif haline getiriyor. Bosch, günümüzde geniş kullanım alanına sahip olan doğalgaz ve geleneksel yakıt sistemlerine uygun teknik çözümler sunuyor. Bunlar, sadece doğalgaz ile çalışan sistemler ve hem doğalgaz ile hem de başka bir yakıtla çalışan sistemler.

Avrupa’da şehir otobüsleri, bu amaç için özel olarak geliştirilen CNG motorları ile sadece doğalgazla çalışan sistemler kullanıyor. Bosch, bu uygulama için komple motor yönetim sistemleri sunuyor. Geleneksel motor fonksiyonlarına ek olarak bu sistemler, aynı zamanda gaz enjektörlerini, basınç düzenleme modülünü, yakıt deposu kapama valfini ve yüksek basınç ve alçak basınç sensörlerini kontrol ediyor.

Hem doğalgaz hem de başka bir yakıtla çalışan sistemler özellikle mini-vanlar için uygun. Bosch, NG-Motronic çift-yakıt kontrol ünitesini bu sistemler için geliştirdi. Bu kontrol birimi, araç hareket halinde olsa bile güç kaybı olmaksızın doğalgaz ve benzin arasında geçiş yapılabilmesini sağlıyor. Bu fonksiyonları tek bir ünitenin içine entegre etmek hem maliyette, hem de kablo kullanımında tasarruf sağlıyor. Ekonomik olmasının yanı sıra çevreci de olan doğalgaz kullanımı sayesinde CNG motorlar, diğer geleneksel benzin motorlarına kıyasla yüzde 25 daha az karbondioksit üretiyor. Sülfür içermeyen ve partikül oluşturmadan yanan doğalgazla çalışan motorlar hem çevre dostu ve hem de devam edebilir mobilite yaratıyor.

Seat 600, 50. yaşını kutluyor!




Alman VW AG çatısı altında yer alan İspanyol otomobil üreticisi SEAT, ilk olarak 1957 yılında üretmeye başladığı efsanevi ve sempatik modeli 600’ün 50. yaşını kutluyor. Üretildiği 16 yıl içinde 790 bin adet satılan SEAT 600, markanın geçmiş günlerinin en önemli kilometre taşları arasında yer alıyor

SEAT markasının ilk olarak 1957 yılında üretmeye başladığı ve 16 yıl boyunca üretimine devam ettiği SEAT 600 modelinin 50. yaşı kutlamalarına başlanıyor. 800 cc’lik motoru, ufak boyutları ve sempatik görünümüyle kendini kısa zamanda sevdirmeyi başaran SEAT 600, üretim bantlarında kaldığı 1957-1973 yılları arasında tam 790 bin adetlik satış rakamına ulaşarak, markanın en önemli modellerinden biri olmayı başardı. SEAT’ın Barselona’daki Zona Franca fabrikasında üretilen 600 modeli, İspanyol otomotiv tarihinin de en önemli sembolleri arasında yer alıyor.

15 Temmuz 2007 Pazar

PORSCHE 911 TURBO CABRIO AĞUSTOS’TA TÜRKİYE’DE!



Süper spor otomobil üreticisi tanımının tepe noktası Porsche’nin; 33 yıllık 911 Turbo geleneğinin son halkasını temsil eden 480 HP gücündeki motorla donatılmış yeni nesil modeli “911 Turbo Cabrio” 2008 model yılı ile birlikte Ağustos ayından itibaren ülkemizde de satışa sunulacak

Safkan sürüş keyfini maksimum güvenlik ve performansla birleştiren Porsche’nin yeni nesil üstsüz modeli “911 Turbo Cabrio, Ağustos ayında Türkiye’de de satışa sunuluyor. Temmuz ayından itibaren global anlamda üretimine başlanacak Porsche 911 Turbo Cabrio, 480 HP’lik turbo motoru, 20 saniyede açılabilen otomatik soft top tavanı ve estetik tasarımı ile dikkatleri topluyor. Doğuş Otomotiv-Porsche, 2008 model yılı ile birlikte ülkemize ithal etmeye başlayacağı ve yaklaşık 286 bin Euro’dan satışa sunacağı 911 Turbo Cabrio modelinden bu yıl 2 adet satabilmeyi hedefliyor

Her dönemde inanılmaz güç ve performansın çok yüksek konfor ve günlük kullanıma uygunlukla kombine edildiği eşsiz bir simge haline gelen 911 Turbo Cabrio’nun yeni nesli, Type 997 kasa 911 ailesinin genel tasarım yapısını taşısa da kendine has karakteristik farklılıklara da sahip olmasıyla dikkat çekiyor. Örneğin bi-xenon far teknolojisinin standart olarak sunulduğu oval farların altında yer alan daha geniş ve sportif tasarımlı hava kanalları, daha derine gömülmüş gibi duran sis farları ve bir şerit halinde tasarlanmış LED teknolojili flaşörler, 911 Turbo Cabrio’nun yüzündeki farklılıkları oluşturuyor. Aracın profilindeyse yeniden tasarlanmış hava kanalları, intercoolerlar için gereken daha fazla soğuk hava girişinin mümkün olmasını sağlar hale getirilmiş. 3 parçalı soft top tavan ise otomatik olarak yaklaşık 20 saniyede açılıp kapatılabiliyor. Bununla birlikte 120 km/s ve üstündeki hızlarda otomatik olarak açılan ve coupe versiyonundakine oranla 3 cm daha uzun tasarlanan spoyler ise arka aksta bastırma kuvvetinin optimum oranda etkinleştirilmesine yardımcı oluyor.

Değişken türbin geometrisi ya da değişken geometrili turbo olarak adlandırabileceğimiz VTG teknolojisinin kullanıldığı yeni 911 Turbo Cabrio’nun motorunda egzoz manifondundan gelen hava, salyangoz adı verilen gövde içerisindeki kanatçıklarla pervanenin merkezine yönlendiriliyor. Salyangozda bulunan kanatçıklar motorun işletim sisteminden aldığı emir doğrultusunda yukarı veya aşağı hareket ediyor. Böylece alt devirlerde az miktardaki havanın, pervanenin dönüşünü hızlandırmasını ve düşük devirlerden itibaren turbonun güç ve tork üretmesini sağlıyor. Sonuç olarak 6000 d/d’de 480 HP güç üreten boxer tipi motor, böylelikle litre başına 133 HP güç üretecek hale getirilmiş. 1950-5000 d/d aralığında 620 Nm tork üreten motorlu Porsche 911 Turbo Cabrio’nun Tiptronic vitesli şanzımanlı versiyonları statik konumdan 100 km/s’ye ulaşmak için sadece 3.8 sn’ye ihtiyaç duyuyor. Maksimum hızı 310 km/s olan Porsche 911 Turbo Cabrio, bu performans verilerine karşın 100 km’de ortalama 12.9 litre yakıt tüketimi ile yetiniyor

İsteğe bağlı olarak sunulacak ve bir ilk olma özelliğine sahip “Sport Chrono Package Turbo” paketinde ise 911 Turbo Cabrio müşterilerine adeta fabrika çıkışlı bir modifikasyon imkânı sunuluyor. Vites topuzunun üstündeki “sport” butonuna basılmasıyla turbo sisteminin overboost moduna geçmesi ve maksimum torkun 60 Nm artarak 680 Nm’ye çıkması sağlanıyor. Turbo basıncının kısa süre için 0.2 bar arttırılmasıyla elde edilen bu tork artışı, doğal olarak performansa olumlu etki ediyor

Motorun ürettiği güç ise elektronik kontrollü çok diskli tipte kavrama vasıtasıyla dört tekerleğe birden aktarılıyor. Sürekli dört tekerlekten çekiş sistemine ait elektronik kontrollü kavrama ve PTM (Porsche Traction Management) sistemi, gücün iki aks arasında optimum değişkenlikle dağıtılmasını sağlıyor. Ön ve arka tekerleklerde 350 mm’lik hava soğutmalı disklerin kullanılacağı fren sistemi standart olarak sunulacak. Opsiyon listesinde yer alan ve standart fren sistemine göre 17 kg daha hafif olan PCCB yani seramik kompozit fren sisteminde ise önde 380 mm, arkada ise 350 mm’lik disk frenlere yer veriliyor

Grandeur başarıya doymuyor





Hyundai’nin E-segmentinde yer alan Grandeur modeli, Amerika’da başarıdan başarıya koşmaya devam ediyor. Hyundai Grandeur, 2007 yılı içinde Strategic Vision, Kiplinger’s Personal Finance ve Edmunds.com’un ardından J.D. Power and Associates’in yaptığı 2007 APEAL (Automotive Performance, Execution And Layout – Otomotivde Performans, Uygulama ve Teknik) araştırmasında, geçtiğimiz yıl olduğu gibi bu yıl da “Segmentinin En İyi Aracı” seçildi.
.D. Power’ın bu yıl 12’ncisini düzenlediği APEAL araştırması, yeni araçların kullanıcılarını ne kadar memnun ettiğini ve araçlarının tasarımı, özellikleri, teknik altyapısı ve performansından ne kadar tatmin olduklarını ölçmek amacıyla yapılıyor. J.D. Power’ın, tüketicinin ilk 90 günlük kullanım sonundaki görüşlerini bildiren IQS (Initial Quality Survey – İlk Kalite Değerlendirmesi) çalışamısının devamı niteliğindeki APEAL araştırması, Şubat-Mayıs 2007 döneminde 2007 model araçlarını satın alan 91 bin müşteri üstünde yapıldı






Hyundai Grandeur, 2006 yılında olduğu gibi 2007 yılındaki araştırmada da büyük sedan (Türkiye’de E-segmenti) kategorisinde birçok önemli rakibini geride bırakmayı başardı. Grandeur kullanıcıları, özellikle aracın kabin içi tasarımı ve özellikleri, gelişmiş müzik sistemi, koltukların rahatlığı ve fonksiyonları, ısıtma, havalandırma ve klima sistemleri, araçtaki tüm yolculara geniş görüş açısı sunması ve üstün sürüş güvenliği sayesinde rakiplerini geride bıraktığını açıkladılar.


Hyundai Motor Amerika Ulusal Satış Başkan Yardımcısı Dave Zuchowski, Grandeur’un kazandığı başarı ile ilgili şunları söyledi: “Grandeur kullanıcıları, araçlarının şıklığından ve lüks özelliklerinden etkilendiklerini ve hayli memnun olduklarını belirtiyorlar. Bu ödül, tüketicinin lüks sedan araçlara bakış açısı hakkında da marka felsefemizin ne kadar doğru ve güçlü olduğunu bir kez daha gösterdi.

Grandeur, segmentindeki diğer araçların ulaşamadığı güvenlik, lüks ve değer unsurlarıyla çıtayı ne kadar yükselttiğini yine herkese ispatlamış oldu”. Hyundai yetkilileri, Grandeur’un yanı sıra Santa Fe’nin ve Entourage isimli van modelinin de kendi segmentlerinde başarılı sonuçlar elde ettiğini ve ilk 3 araç arasında yer aldığını belirttiler.




Türkiye’ye sipariş üzerine ithal edilen ve Hyundai’yi E-segmentinde temsil eden Grandeur’de, 235 PS maksimum güç ve 31 kgm maksimum tork üreten 3.3 litre V6 motor bulunuyor. Grandeur’un 54.600 Euro + 2.519 YTL’lik anahtar teslim satış fiyatı bulunuyor

Alfa Romeo GT, Q2 ile coşacak





İtalyan efsanesi Alfa Romeo, önden çekişli araçlarda Torsen kilitli diferansiyelin kullanıldığı Q2 versiyonlu Alfa Romeo GT modelini Türkiye pazarına sundu. Q2 sistemi, önden çekişi tüm güç noktalarına eşit dağıtarak, sürüş zevkiyle kontrolünü artırıyor.

Aktif güvenliğin sağlanması, sürüş keyfinin ve kontrolünün artırılması açısından önden çekiş sisteminin güçlü yönlerinin geliştirildiği Q2 sistemi, dört tekerlekten çekişli araçlara özgü birçok avantajdan yararlanılmasını sağlarken, 4X4 sisteminin getirdiği yakıt sarfiyatı ve ağırlık dezavantajları Q2'de görülmüyor. Q2 ismi, Alfa Romeo'nun dört tekerlekten çekişli araçlarını adlandırmak için kullandığı Q4 terimine atıfta bulunularak kullanıldı

COUPE BİR OTOMOBİLDE MAKSİMUM YAŞAM ALANI VE ÜSTÜN DİZEL TEKNOLOJİSİ
Alfa GT Q2'nin ergonomik iç tasarımı 4 kişinin rahatlıkla yolculuk edebileceği şekilde tasarlanmış. Alfa GT Q2 konfor ve estetiğin yanı sıra 320 litrelik bagaj hacmi ile işlevsellik de sunuyor. Alfa GT Q2'nin iç mekanı ise tasarımının temelinde yer alan sportif tarzı takip eden bir anlayışla oluşturulmuş.



Q2 sistemi şu anda sadece Alfa GT ve Alfa 147 modellerinde 1.9 JTDm 150hp motorla birlikte tüm sürüş koşullarında azami kontrolü ve çekiş gücünü sağlamak için sunuluyor. Alfa GT'nın standart olarak sunduğu renkli camlar, uzaktan kumandalı merkezi kilit (bagaj kapağı ve kapılar), follow me home sistemi, alüminyum dış kapı kolları, elektrik kumandalı ve ısıtmalı dış dikiz aynaları, elektrikli ön camlar (sıkışmaya duyarlı), çift bölge otomatik klima kontrol sistemi, radyo-CD çalar kumandalı deri direksiyon simidi, direksiyon yükseklik ve derinlik ayarı, sürücü koltuğu yükseklik ayarı, 60/40 katlanabilir arka koltuklar, deri döşeme (kırmızı, siyah, mavi, taba veya gri), trip computer (yol bilgisayarı), Cruise Control, konfor paketi (3. arka kafalık, 3. arka emniyet kemeri, arka koltuk kol dayanağı, sürücü koltuğu bel ayarı), ABS+EBD, sürücü hava yastığı, yolcu hava yastığı, yan hava yastıkları, pencere hava yastıkları, aktif gergili ön emniyet kemeri, yangın önleme sistemi (FPS), VDC (Elektronik denge kontrol sistemi), ön/arka sis lambaları, arka park mesafe sensörleri, 8 hoparlörlü RDS radyo/CD çalar/MP3 çalar, bose hi-fi ses sistemi, amplifikatör, subwoofer donanımlarına ilave olarak Q2 kilitli diferansiyel, krom çift egzos ucu, 18" hafif alaşım jantlar, saten etkili ön ızgara ve yan aynalar, alçaltılmış sportif süspansiyon, kırmızı dikişli deri direksiyon, alüminyum vites topuzu ve pedallar, sportif koltuklar ve Q2 logolu alüminyum kapı eşik çıtası standart olarak sunuluyor.

Q2 sisteminin, ana unsuru olan mekanik Torsen C kilitli diferansiyel, sürüş ve yol koşullarına bağlı olarak torku ön tekerlekler arasında dinamik ve sürekli biçimde dağıtıyor. Çift salıncaklı ön süspansiyonla birleştirilen sistem aracın kontrolünün etkili biçimde yapılmasını sağlıyor. Otomobil üreticilerinin çoğunluğunun tercih ettiği önden çekiş düzeninin tasarımının (ağırlık, genişlik vb.) sağladığı faydaların yanında, zorlu koşullarda kilitli diferansiyel sistemi sayesinde tutunmanın olduğu tekerleğe güç aktarımıyla yol tutuşunu iyileştiriyor ve güvenliği arttırıyor

Alfa GT 1.9 JTD 16v Q2 versiyonu 43 bin eurodan başlayan fiyatlarla satışa sunuluyor

Yeni RS'ler yola çıkıyor




Renault’nun safkan spor otomobilleri Megane Renault Sport ve Clio Renault Sport’un yeni versiyonları Temmuz ayında 2008 model olarak Türkiye pazarına sunulacak

Yeni Clio Renault Sport, Clio Renault Sport 2.0 16v’ye layık bir mirasçı olduğunu gösteriyor. Yeni Clio Renault Sport, segmentinde bir ilke imza atıyor, araçta doğrudan Formula 1’den alınan hava dağıtıcısı (difüzör) bulunuyor. Ön çamurluklardaki hava kanalları gibi, bu donanım araca mükemmel aerodinamik nitelikler kazandırıyor. Gücü 200 bg’e çıkarılan motor sınıfının en yüksek seviyesi olan 5 550 d/d’da 215 Nm’lik bir tork sunuyor.




Yeni Megane Renault Sport ise güçlü kişiliği ve baskın karakteri ile dikkat çekiyor. Megane Renault Sport, yeni tasarımı ile şimdi daha da dinamik. Üstün yol tutuşu ile büyük beğeni kazanan Megane Renault Sport, konfor, sürüş keyfi ve yol hakimiyeti unsurlarını ustalıkla birleştiren bir şasi üzerine oturuyor. Renault’nun Motor Mühendisliği departmanı ile Renault Sport Technologies tarafından ortaklaşa geliştirilen bu versiyon, atmosferik 2.0 16v motordan türetildi. 5500 d/d’da 225 bg (165 kW) güç, 3000 d/d’da 300 Nm tork üretiyor.

11 Temmuz 2007 Çarşamba

C 63 AMG, 5. nesiliyle yollarda




Bu yıl 40. yaşını kutlayan AMG, uzun geliştirme süresi sonrası yeni nesil C serisinin AMG versiyonunu tanıttı. Normal yol versiyonuna göre birçok farklılıklar taşıyan C 63 AMG, hız tutkunlarını odak noktası olacak.



Mercedes-Benz C serisinin 5. nesil AMG versiyonu C 63 AMG, 6.3 litre hacmindeki V8 motoru ile standart modeline oranla daha atletik bir yapıya sahip. 6208 litre hacmindeki motor, 6800 devirde 451 beygir üretirken, 5000 devirde 443 Nm tork üretebiliyor
7 vitesli otomatik şanzımana sahip olan C 63, Spor “S”, konfor “C” ve manuel “M” olmak üzere 3 farklı sürüş moduna sahip. Bu şanzıman sürücüsüne hem sportif kullanım heyecanını yaşartırken, hem de konforlu ve manuel kullanım imkanını da birarada sunuyor. 7G-Tronic şanzıman, vites küçültürken ara gazı vererek hem sürücüsüne farklı bir tecrübe yaşatıyor hem de viraj öncesi fren yapıldığında ağırlık değişimini engelliyor

Aracın yol tutuşunu arttırmak için bazı değişiklikler yapan AMG, daha iyi bir yol tutuşu için ön lastik aralıklarını genişletmiş, ön çamurluklarıda bu doğrultuda şişirmiş. Ayrıca süspansiyon sisteminde de değişiklikler yapılarak yol tutuşu en üst değerlere çekilmiş
Maksimum hızı saatte 250 km ile elektronik olarak sınırlandırılmış olan C 63 AMG, 0'dan 100 km hıza 4.5 saniye ulaşabiliyor

911 Turbo Cabrio Ağustos'u bekliyor




Süper spor otomobil üreticisi tanımının tepe noktası Porsche’nin; 33 yıllık 911 Turbo geleneğinin son halkasını temsil eden 480 HP gücündeki motorla donatılmış yeni nesil modeli “911 Turbo Cabrio” 2008 model yılı ile birlikte Ağustos ayından itibaren ülkemizde de satışa sunulacak. Doğuş Otomotiv-Porsche, yaklaşık 286 bin Euro’dan satışa sunacağını açıkladığı 911 Turbo Cabrio’dan bu yıl iki adet satabilmeyi hedefliyor.


Safkan sürüş keyfini maksimum güvenlik ve performansla birleştiren Porsche’nin yeni nesil üstsüz modeli “911 Turbo Cabrio, Ağustos ayında Türkiye’de de satışa sunuluyor. Temmuz ayından itibaren global anlamda üretimine başlanacak Porsche 911 Turbo Cabrio, 480 HP’lik turbo motoru, 20 saniyede açılabilen otomatik soft top tavanı ve estetik tasarımı ile dikkatleri topluyor. Doğuş Otomotiv-Porsche, 2008 model yılı ile birlikte ülkemize ithal etmeye başlayacağı ve yaklaşık 286 bin Euro’dan satışa sunacağı 911 Turbo Cabrio modelinden bu yıl 2 adet satabilmeyi hedefliyor




Her dönemde inanılmaz güç ve performansın çok yüksek konfor ve günlük kullanıma uygunlukla kombine edildiği eşsiz bir simge haline gelen 911 Turbo Cabrio’nun yeni nesli, Type 997 kasa 911 ailesinin genel tasarım yapısını taşısa da kendine has karakteristik farklılıklara da sahip olmasıyla dikkat çekiyor. Örneğin bi-xenon far teknolojisinin standart olarak sunulduğu oval farların altında yer alan daha geniş ve sportif tasarımlı hava kanalları, daha derine gömülmüş gibi duran sis farları ve bir şerit halinde tasarlanmış LED teknolojili flaşörler, 911 Turbo Cabrio’nun yüzündeki farklılıkları oluşturuyor. Aracın profilindeyse yeniden tasarlanmış hava kanalları, intercoolerlar için gereken daha fazla soğuk hava girişinin mümkün olmasını sağlar hale getirilmiş. 3 parçalı soft top tavan ise otomatik olarak yaklaşık 20 saniyede açılıp kapatılabiliyor. Bununla birlikte 120 km/s ve üstündeki hızlarda otomatik olarak açılan ve coupe versiyonundakine oranla 3 cm daha uzun tasarlanan spoyler ise arka aksta bastırma kuvvetinin optimum oranda etkinleştirilmesine yardımcı oluyor.

Değişken türbin geometrisi ya da değişken geometrili turbo olarak adlandırabileceğimiz VTG teknolojisinin kullanıldığı yeni 911 Turbo Cabrio’nun motorunda egzoz manifondundan gelen hava, salyangoz adı verilen gövde içerisindeki kanatçıklarla pervanenin merkezine yönlendiriliyor. Salyangozda bulunan kanatçıklar motorun işletim sisteminden aldığı emir doğrultusunda yukarı veya aşağı hareket ediyor. Böylece alt devirlerde az miktardaki havanın, pervanenin dönüşünü hızlandırmasını ve düşük devirlerden itibaren turbonun güç ve tork üretmesini sağlıyor. Sonuç olarak 6000 d/d’de 480 HP güç üreten boxer tipi motor, böylelikle litre başına 133 HP güç üretecek hale getirilmiş. 1950-5000 d/d aralığında 620 Nm tork üreten motorlu Porsche 911 Turbo Cabrio’nun Tiptronic vitesli şanzımanlı versiyonları statik konumdan 100 km/s’ye ulaşmak için sadece 3.8 sn’ye ihtiyaç duyuyor. Maksimum hızı 310 km/s olan Porsche 911 Turbo Cabrio, bu performans verilerine karşın 100 km’de ortalama 12.9 litre yakıt tüketimi ile yetiniyor.






İsteğe bağlı olarak sunulacak ve bir ilk olma özelliğine sahip “Sport Chrono Package Turbo” paketinde ise 911 Turbo Cabrio müşterilerine adeta fabrika çıkışlı bir modifikasyon imkânı sunuluyor. Vites topuzunun üstündeki “sport” butonuna basılmasıyla turbo sisteminin overboost moduna geçmesi ve maksimum torkun 60 Nm artarak 680 Nm’ye çıkması sağlanıyor. Turbo basıncının kısa süre için 0.2 bar arttırılmasıyla elde edilen bu tork artışı, doğal olarak performansa olumlu etki ediyor

Motorun ürettiği güç ise elektronik kontrollü çok diskli tipte kavrama vasıtasıyla dört tekerleğe birden aktarılıyor. Sürekli dört tekerlekten çekiş sistemine ait elektronik kontrollü kavrama ve PTM (Porsche Traction Management) sistemi, gücün iki aks arasında optimum değişkenlikle dağıtılmasını sağlıyor. Ön ve arka tekerleklerde 350 mm’lik hava soğutmalı disklerin kullanılacağı fren sistemi standart olarak sunulacak. Opsiyon listesinde yer alan ve standart fren sistemine göre 17 kg daha hafif olan PCCB yani seramik kompozit fren sisteminde ise önde 380 mm, arkada ise 350 mm’lik disk frenlere yer veriliyor.

Chery Avrupa'ya açılıyor




Çin’in bağımsız otomobil üreticisi Chery, dünyanın önemli otomotiv devlerinden Chrysler ile anlaşma imzaladı. Anlaşma ile Chery’nin orta ve küçük boy araçlar geliştirme, üretme ve maliyetini kontrol etme becerisiyle Chrysler’in marka ve pazarlama avantajından yararlanılacak. İlk model, 12 ay içinde Dodge markasıyla piyasaya sürülecek böylece Chery, Avrupa ve ABD pazarına girecek.

Anlaşmaya göre, Çin’in Anhui eyaletinin Wuhu şehrinde bulunan Chery ve ABD’nin Michigan eyaletinin Auburn Hill şehrinde bulunan Chrsyler, Chery tarafından üretilecek olan küçük ve alt-orta sınıf otomobillerin Chrsyler markası altında Amerika, Avrupa ve diğer büyük otomotiv pazarlarına satılması için işbirliği yapacaklar. Anlaşma ile Chery’nin orta ve küçük boy araçlar geliştirme, üretme ve maliyetini kontrol etme becerisiyle Chrysler’in marka ve pazarlama avantajından yararlanılması planlanıyor. İlk model, 12 ay içinde Dodge markasıyla piyasaya sürülecek olan Chery’nin A1 modeli olacak ve öncelikle Kuzey Amerika, Avrupa ve diğer global pazarları hedefleyecek.

Anlaşma ile Chrysler’in Chery tarafından geliştirilmiş ve geliştirilmekte olan pek çok modeli seçerek kısmen modifiye edeceği ve daha sonra modifiye edilen modellerin Chrysler markası altında Kuzey Amerika ve AB piyasasına sürülmesi hedefleniyor. Ayrıca her iki taraf, Chery’nin küçük araçlar platformuna dayanarak global ölçekte rekabet etmek için yeni modeller geliştirmek üzere işbirliği yapacak. Chrysler, kalite, emniyet ve diğer alanlarda işbirliği amacıyla Chery’e işgücü sağlayacak

Anlaşma ile ayrıca, Chrysler, Çin’de Chery tarafından geliştirilmekte olan küçük araba modellerini belirleyecek ve pazara girmeden önce marka konumlandırması ve uluslararası standartlara uygun gerekli düzenlemeleri yapabilmek için Chery ile birlikte çalışacak. Anlaşma, Kuzey Amerika’daki pazar payını kaybetmeden uluslararası pazarlarda stratejik büyümesini devam ettirmek isteyen Chrysler Grubu’nun “değişim ve iyileşme” planının en önemli parçası anlamına da geliyor

9 Temmuz 2007 Pazartesi




Subaru, tamamen yenilediği "efsane" modeli Impreza'yı Eylül ayından itibaren Türk tüketicisinin beğenisine sunucak

Şirketten yapılan açıklamada, Subaru Impreza'nın yeni modeli hatchback karoseri ile piyasaya sunulacağı bildirildi. Eylül ayının başında otomobil severlerin beğenisine sunulacak olan yeni Impreza'da da, bir Subaru geleneği olan Sürekli Simetrik Dört Çeker Sistemi (S-AWD) ve yatay yerleşimli Boxer motor standard olacak. İlk etapta 1,5 lt, 2.0 lt ve 2.5 lt WRX modelleri ile piyasada yer alacak olan Impreza modellerinin tamamı benzinli olacak.

Yenilenen Impreza ile Subaru markasının çok daha iddialı bir konuma geleceğinin altını çizen Subaru Marka Direktörü Çınar Noyan, "Tüketici beklenti ve beğenilerindeki değişime paralel olarak Subaru da kendi modellerinde radikal değişimlere gidiyor. Bunun en önemli kanıtı Impreza modelindeki yenilik. Impreza, bundan sonra C Premium segmentinde kalitesi, farklılığı ve şık tasarımıyla çok ilgi çekecek. Bizim en büyük iddiamız C Premium segment araçların artık çok daha uygun fiyatlarla tüketicilere ulaştırılabilir olacağını göstermektir" diye konuştu
Subaru markası ile bütünleşen Symmetrical AWD teknolojisi ve yatay yerleşimli Subaru Boxer Motor, yeni Impreza'da da güvenlik ve performansın maksimum seviyede yaşanmasını sağlıyor. Bununla birlikte yeni model, eskisine kıyasla tamamen değişen iç ve dış tasarımı ile, yeni dünya otomobil standartları ile buluşuyor. Atak ve sportif dış tasarımı, ışık ve gölgeyi uyumla yansıtan panel kıvrımları, çekici ve özgün dizayn sahip olan yeni model, geliştirilmiş iç tasarımı ve standart üstü düzeyde konfor ile modern bir sürüş keyfi vaat ediyor



İhracatın lokomotifi olan otomotiv sektörü, yılın ilk yarısında, ihracatının yüzde 79,6'sını Avrupa Birliği (AB) ülkelerine gerçekleştirdi

Türk otomotiv sektörü, Ocak-haziran döneminde gelişmiş batı ülkeleri başta olmak üzere 5 kıtada toplam 165 ülke ve özerk bölge ile 14 serbest bölgeye ihracat yaptı.

AB ülkeleri arasında, Almanya, İtalya, Fransa ve İngiltere'ye yapılan ihracat ise 4 milyar 763 milyon 381 bin dolar ile toplam otomotiv ihracatının yaklaşık yarısını oluşturdu. AB üyesi Hollanda, Belçika, İrlanda, Avusturya, İsveç, Yunanistan, Finlandiya, Danimarka, Portekiz, Lüksemburg, Polonya, Letonya, Macaristan, Litvanya, Slovenya, Slovakya, Malta, Çek Cumhuriyeti, Estonya, Bulgaristan ve Romanya'ya yapılan ihracat da yine üst sıralarda yer aldı
AB üyesi 26 ülkeye yapılan ihracat, toplam otomotiv ihracatının yüzde 79,6'sını karşılarken, diğer 139 ülkeye yapılan ihracat, 1 milyar 953 milyon 427 bin dolar ile sınırlı kaldı. Güney Kıbrıs'a Ocak-haziran döneminde ihracat yapılmadı



Avrupa’daki küçük otomobilin öncülerinden Fiat 500, 50. yılında yepyeni yüzüyle yollara çıktı. İlk 500 bin adeti birbirinden farklı olan Fiat 500’ün dünya lansmanı 4-6 Temmuz tarihlerinde İtalya’nın Torino kentinde gerçekleştirildi.

Fiat’ın Polonya’daki fabrikasında üretilen ve Fiat Tasarım Merkezi’nce şekillendirilen Fiat 500, sportif ve dinamik dış çizgileri ile göz kamaştırıyor. Lansmanının yapıldığı 4 Temmuz 2007’ye kadar sır gibi saklanan Fiat 500, ilk lansmanının yapıldığı tarihin 50. yıldönümü olan günde 7 bin kişinin katıldığı görkemli bir lansmanla “merhaba” dedi.

Yılda 120 bin adet üretilecek 3 kapılı aracın iç hacminin tasarımına da en az dış çizgiler kadar özen gösterildi. Dinamik ve sportif İtalyan stili ile ergonominin bütünleştiği iç tasarımda, kullanılan renkler ve malzemenin kalitesi göze çarpıyor. Araç, iç mekanında da eski 500'ü anımsatan pek çok ayrıntıya sahip. Kullanılan açık renkli direksiyon simidi ve kontrol panelinin yanı sıra büyük ve yuvarlak tek gösterge, Fiat 500 tutkunlarını memnun edecek. 12 ayrı renk seçeneğine sahip Fiat 500’ün tam 549 bin farklı seçeneği bulunuyor.


Uzunluğu 3.55 metre, genişliği 1.65 metre, yüksekliği 1.5 metre, aks mesafesi ise 2.3 metre olan araç ikisi benzinli olmak üzere 3 ayrı motor seçeneğine sahip. Fiat 500 yollara, 1.3 16 V 75Bg Multijet versiyonu, 1.4 16 V 100Bg ve 1.2 8 V 69 Bg benzinli versiyonları ile çıktı. Fiat 500, Fiat’ın 100 yılı aşkın bir süredir biriken teknik, tasarım ve insan emeği mirası ile en güçlü olduğu alan olan “küçük otomobil kategorisinde” firmanın liderliğini uzun süre sürdürmesini sağlayacak. 185 litrelik bagaj hacmine sahip olan Fiat 500’ün benzin deposu ise 35 litre.



Fiat 500, gerek şehir içi kullanımda gerekse şehirlerarası yolculuklarda düşük yakıt tüketimi ve yüksek performans sağlıyor. 1.4 Fire 100 Bg benzinli motor 100 kilometrede ortalama 6.3 litre benzin tüketiyor

1.3 Multijet 75 Bg dizel motor ile azami 165 kilometre hıza ulaşan Fiat 500, 100 kilometre hıza 12.5 saniyede ulaşıyor. Multijet Fiat 500, 100 kilometrede ortalama 4.2 litre benzin tüketiyor. 1.3 Multijet 75 Bg dizel motor ayrıca 111 gramlık karbon gazı salınımı ile en düşük CO2 emisyonuna sahip araç olarak göze çarpıyor.


Dünyada ilk
Fiat 500, tüm motor seçenekleri Euro 5 standartlarıyla uyumlu ilk araç olma özelliğine sahip. 2009’da kabul edilecek Euro 5 düzenlemeleri, motorun yakıt yanma işlemi, atık egzost gazlarının işlenmesi ve dizel motorlar için yeni standartlar getiriyor.


7 havayastığı standart
Standart donanımlarında 7 adet havayastığı bulunan Fiat 500’ün aktif ve pasif güvenlik alanında sunduğu donanımlar da dikkat çekiyor. Sürücü diz havayastıkları kompakt otomobiller arasında ilk defa Fiat 500’de standart olarak yer alıyor. ABS ve EBD de (Elektronik Fren Güç Dağılımı), çift aşamalı açılabilen sürücü ve yolcu ön hava yastıkları, FPS (Yangın önleme sistemi), aktif gergili ön emniyet kemerleri ve 3 noktalı arka emniyet kemerleri standart donanımlar arasında. Üst sınıf otomobillerde sunulan Elektronik Stabilite Programı (ESP), Motor Fren Torku Düzenleyici (MSR), Patinaj Önleme Sistemi (ASR) ve yokuşlarda otomobilin geriye kaymasını önleyen Hillholder güvenlik paketi içinde yer alıyor



Alman otomobil üreticisi BMW, arkadan itişli yeni 1 Serisi coupe ile otomobil tutkunlarını baştan çıkarmaya hazırlanıyor. Uzun süredir casus fotoğrafları internet ortamında gezinen 1 Serisi'nin coupe versiyonu, nihayet gerçek yüzünü gösterdi.

1 Serisi HB platformu üzerinden geliştirilen yeni araç, coupe'den çok bir sedan havası taşıyor. Daha sportif detaylar ile donatılan araç, kendine özgü bir hava taşırken, M3 tutkunlarını da kendine hayran bırakmaya çalışacak.

Yeni 1 Serisi coupe'de üç farklı motor seçeneğine yer veriliyor. Güçlü motor sevenlerin isteklerini karşılamak amacıyla geliştirilen 3 litrelik 6 silindirli motor, 306 HP güç ve 400 Nm tork üretiyor. Çift turbolu yılın motoru ödülünü almış bu güç ünitesine yer verilen 135i coupe'nin 0-100 km/s hızlanmasının 5,3 sn, maksimum hızının ise limitörle 250 km/s olduğu açıklanıyor. Bi-VANOS teknolojisi sayesinde moturun 100 km/deki yakıt tüketiminin ortalama 9,2 lt ve CO2 emisyonunun ise 202 gr/km olduğu belirtiliyor
Yeni 1 Serisi coupe'de ayrıca 123d adıyla 2.0 litrelik, yine çift turbolu 204 HP güç ve 400 Nm tork üreten bir turbodizel motor da görev yapacak. Bu motora sahip 123d'nin 0-100 km/s hızlanması 7.0 sn olurken maksimum hızı ise 238 km/s. Yakıt tüketimi konusunda oldukça iddialı olan 123d'nin 100 km'deki ortalama yakıt tüketimi sadece 5,2 lt.


1 Serisi coupe'nin baz versiyon motorunu ise 120d modeli taşıyacak. Yine 2.0 litrelik, 177 HP güç üreten bir turbodizel motora sahip olan 120d'nin yakıt tüketim değeri 4,8 lt/100 km olarak belirtiliyor.



Renault, büyüyen monospace segmentteki başarısını pekiştirmek için Grand Scenic'i piyasaya sürdü

Günümüz otomobil piyasası, müşterilerden gelen istekler doğrultusunda hızlı bir şekilde büyümeye ve gelişmeye devam ediyor. Her segmentin kendine özgü müşterisinin bulunduğu bu pazarda bir segment var ki gün ışığı gibi parlamaya başladı. Bu segment kalabalık aileler ve geniş bagaj hacmi arayışında olanlar için ideal olan monospace. Fransız otomobil üreticisi Renault, bu büyüyen segmentteki başarısını pekiştirmek ve pazar payını arttırmak için Scenic modelinin 7 kişilik versiyonu olan Grand Scenic'i piyasaya sürdü.

Ebatları ve modülerliği ile gerçek bir 7 kişilik monospace olan Grand Scenic'in Renault modelleri arasına eklenmesiyle Scenic ürün gamı, tüm müşteri kesimlerinin ihtiyaçlarını karşılıyacak hale getirildi. Hızla büyümeye devam eden bu segmente daha önceki deneyimleriyle hızlı bir giriş yapan Renault, 7 kişilik Grand Scenic ile bu alanda da iddialı olduğunu ispatladı





Renault Grand Scenic'in zengin güvenlik donanımında ABS+EBV, acil fren destek sistemi (AFU), çift kademeli açılan sürücü ve yolcu hava yastıkları, Yan ve perde hava yastıkları, yükseklik ayarlı ön gergili ve güç limitörlü ön emniyet kemerleri, ön gergili arka emniyet kemerleri, eğim ve yükseklik ayarlı ön koltuk başlıkları, ani durmalarda otomatik yanan 4'lü flaşörler standart donanımda kullanıcılara sunuluyor. Bunların haricinde isteğe bağlı ESP+ASR ve lastik basınç ayarları kontrol sistemi de ESP paketi ile araca dahil edilebiliyor.

7 Temmuz 2007 Cumartesi




Jeep® markası, eğlence, özgürlük, elverişlilik sağlayan ve 4x4 Jeep sınıfının tüm özelliklerini bünyesinde barındıran SUV modeli Jeep Patriot ile yeni bir alana doğru genişlemeye devam ediyor. İlk defa 2005 Uluslararası Motor Show’da (IAA) tanıtılan Jeep Patriot’un devamı niteliğindeki araç, klasik Jeep stilinin modern bir versiyonu olarak pazara sunuldu.

Patriot, tümüyle yeni Jeep teknolojisi ile birlikte SUV sınıfındaki diğer araçlardan çok daha fazla özelliğe sahip bir araç. Yeni Patriot, sınıfının en üstün arazi özelliklerine ve klasik tipe sahip bir Jeep almak isteyen kompakt spor amaçlı araç alıcılarının dikatini çekmek için tasarlanmış modern bir Jeep yorum. Kusursuz yakıt tasarrufu ve iç mekân esnekliği sunan Patriot, markanın kilit özellikleri olan ustalık, özgünlük, özgürlük ve macerayı yansıtan güçlü bir araç.


Jeep Patriot, spor amaçlı bir aracın dış ve iç mekân esnekliğini, kompakt bir otomobilin ya da küçük bir pikabın performansı, kullanılışı, yakıt tasarrufu ve fiyatını bir araya getiriyor. Jeep Patriot aynı zamanda, yan perde hava yastıkları, off-road kalibrasyonlu ABS, Elektronik Denge Programı (ESP) ve Elektronik Devrilme Riski Azaltma Sistemi gibi Jeep Patriot’un değerine katkı sağlayan birçok standart güvenlik özelliğini de bünyesinde barındırıyor




Jeep Patriot, 172 beygir gücü (129 kW) ve 165 lb.-ft. (222 N•m) tork üreten standart 2,4 litre World Engine modeli motora sahip. Bu 2,4 litrelik World Engine, tüm hızlarda yüksek tork eğrisi sağlayan ve daha fazla güç, daha iyi yakıt tasarrufu, daha düzgün ve sessiz çalışma üreten dual Değişken Supap Zamanlamasına (VVT) sahip. Patriot’un 2,4 litrelik dört silindirli motor ve CVT şanzıman seçeneği yanında 2.0 litrelik dizel 6 ileri vitesli şanzıman seçeneğide bulunmakta.

Yeni Patriot, 39.900 Euro'dan başlayan fiyatlarla satışa sunuluyor