Google

16 Kasım 2007 Cuma

Volkswagen Space UP! konsept New


Volkswagen'in efsane modeli Beetle'dan sonra tasarladığı yeni küçük, neşeli ve çevreye saygılı konsept aracı up!'ın daha büyük boyutlara sahip space up! versiyonu, 2007 Tokyo Otomobil Fuarı'nda tanıtıldı

Volkswagen yenilikçi tasarımı ile göz kamaştıran arkadan motorlu, küçük aile aracı space up! ile yollara güler yüzü geri getirmeyi hedefliyor

Alman otomotiv devi Volkswagen, 62. Frankfurt Otomobil Fuarı'nda tanıtımını yaptığı yeni konsept aracı up!'tan sonra 40. Tokyo Otomobil Fuarı'nda da space up! adını verdiği yeni konsept aracını tanıttı. Gerek tasarımıyla gerek işlevsel özellikleriyle dikkat çeken dört koltuklu VW space up!'ın, markanın yeni nesil küçük sınıf platformu üzerinde geliştirilen konseptiyle ekonomik aile otomobilinin öncüsü olması bekleniyor

Volkswagen markasının efsane modeli Beetle ve markanın son konsept otomobili up! gibi motoru aracın arka tarafına yerleştirilmiş olan space up!, sempatik ve kompakt bir tasarıma sahip. Ayrıca tasarımındaki yalınlık ve işlevselliğin yanı sıra ekonomik oluşu ve düşük yakıt tüketimi ile de VW markasının yeni nesil şehir otomobiline bakışını yansıtıyor
VW space up! konseptinin ön bölümünde hava girişi bulunmayan tampon ve yeni teknolojili oval formlu farlar kullanılarak aracın güler yüzlü bir görünüme bürünmesi sağlanmış. Frankfurt Fuarı'nda tanıtımı yapılan VW up!'tan 23 santimetre daha uzun olan konsept, iç mekanda sunduğu geniş yaşam alanıyla övgüyü hak ediyor
B sütununun kullanılmadığı tasarımda ters açılan arka kapılar, space up!'ın iç mekânına geçişi kolaylaştırma amacını taşıyor.
VW space up!'ta maksimum kullanım alanı sunabilmek için ince düşünülerek tasarlanmış, çok fonksiyonel dört adet koltuk bulunuyor. VW'nin yeni konsept aracından sürücü koltuğu hariç, tüm koltuklar katlanabiliyor ve yerinden çıkarılabiliyor. Arka koltuklar ise koltuk oturma yüzeyleri ve omuz desteklerinin çok basit bir şekilde katlanması ile hızlıca çocuk koltuğuna çevrilebiliyor. Fonksiyonelliğin yanında konfor da ihmal edilmemiş ve havalı köpükten üretilen koltuklar ile sürücü ve yolculara yüksek oturma konforu sunuluyor

VW space up!'ın kokpitinde de yine yalın ve fonksiyonel tasarım anlayışının izleri çok net olarak görülüyor. Geniş cam yüzeyler kullanılarak daha fazla aydınlatılan iç mekanda her türlü ekstra tasarım anlayışından kaçınıldığı dikkat çekiyor

VW space up!'ın içinde tüm sistemleri kontrol etmekle görevli iki adet ekran bulunuyor. Sürücünün karşısında konumlandırılan monitör, sürücüsüne aracın hızı, yakıt seviyesi ve yol bilgileri ile anlık CO2 emisyonları gibi önemli bilgileri gösteriyor. Navigasyon, radyo, yol bilgisayarı ve klima kontrol sistemlerini kumanda etmek için kullanılan 7 inçlik ekran ise yeni geliştirilen "yakınlık sensörü" teknolojisine sahip olmasıyla benzer sistemlerden ayrılıyor. VW space up!'ın kullanıcısı, ekrana dokunmadan ekran üzerinde sadece elini dolaştırarak ilgili sistemleri kumanda edebilme ayrıcalığı ile farklılaşıyor

Ford Fiesta


Ford, Fiesta modelinin yeni jenerasyonu için hazırlıklarına devam ediyor. Verve konsept üzerinden geliştirilen yeni Fiesta, Ford'un kinetik tasarım felsefesine uygun olarak tasarlanan yeni Mondeo ve yeni Focus ile benzerlikler taşıyacak

Yeni Fiesta tasarımı hakkında azda olsa ipuçları veriyor. Görüntülenen üç kapılı prototip üzerinde şimdiden jant ve tavan spoyleri takılmış durumda. Ayrıca ağır kamoflajlı olması rağmen ön tampondaki büyük hava girişi de Mondeo ve Focus'u çağrıştıran öğeler arasında. Levhay ile kapatılmış olan önden arkaya doğru bir bütün biçiminde uzanan cam hattı gözlerden kaçmıyor. Arka tarafta bombe alan cam aracın tasarımında bir bütünlük içerdiğini işaret ediyor

Yeni Fiesta'nın motor gamının epey bir geniş olması beklenirken, Focus ST'deki gibi bir turbo motora da spor versiyonunda yer verilmesi bekleniyor

Seat'ın yeni tasarım merkezi açıldı


SEAT’ın Teknik Merkezi bünyesinde yer alan, otomobil sanayinin kendi alanındaki tam entegre tek merkezi olan SEAT Tasarım Merkezi, İspanyol Hükümet Başkanı Jose Montinella’nın katıldığı resmi bir törenle hizmete açıldı. 2018 yılında 800 bin adetlik üretimin gerçekleştirilmesine yönelik fikir ve projelerin üretileceği yer olarak konumlandırılan SEAT Tasarım Merkezi otomotiv sektörünün tüm dünyadaki en kapsamlı yenilik kompleksi olarak dikkat çekiyor

Otomotiv sektörünün tüm dünyadaki en modern yenilik kompleksi olarak dikkat çeken SEAT Tasarım Merkezi İspanyol Hükümet Başkanı Jose Montinella’nın katıldığını resmi bir törenle açıldı. SEAT Tasarım Şefi Luc Donckerwolke imzası taşıyan, şeffaflık ve işlevsellik üzerine kurulan yeni global tasarım merkezi fikir, yaratım, sanal sunum ve fiziksel sunum alanı olmak üzere dört bölümden oluşuyor
SEAT Tasarım Merkezi’nin açılışına katılan SEAT Yönetim Kurulu Başkanı Erich Schmitt “Bu merkez bizim kaliteye bağlılığımızın pek çok göstergesinden biridir. Zira yarının SEAT ürünleri bugün bu merkezde geliştirilecek fikirlerden üretilecektir; bu ürünler markanın sürdürülebilir bir büyüme sergilemesini ve 2018 yılında 800.000 adede ulaşmasını sağlayacaktır” şeklinde açıklama yaptı. Bunlara ek olarak Schmitt, dünyanın dört bir yanından, yüksek yetenek ve deneyime sahip 100 mühendis ve tasarımcıyı bünyesinde çalıştıracak büyüklükteki bu yeni kompleksin, sadece SEAT markasının ürünlerinin üretim yeri olmakla kalmayacağını, aynı zamanda bütün Volkswagen Grubu’nun da SEAT Tasarım Merkezi’nin hizmetlerinden yararlanabileceğini dile getirdi

Honda FCX Clarity Özellikleri

onda V Flow Yakıt Hücresi Platformu
FCX Clarity’nin devrim niteliğindeki yeni V Flow platformu, eski yakıt hücresine göre yüzde 65 daha küçük olan son derece kompakt, hafif ve güçlü Honda V Flow yakıt hücresini, iki ön koltuğun ortasında, aracın orta konsolunda barındırıyor. Yeni V Flow yakıt hücresinin kompakt boyutu daha geniş bir iç mekanı ve aynı zamanda şık, düşük sarsıntılı bir sedanda ulaşılamayacak olan diğer güç aktarım ekipmanlarının daha verimli bir şekilde yerleştirilmesini mümkün kılıyor.

FCX Clarity, eski nesil FCX'lere göre Honda yakıt hücresi teknolojisinde, performans ve yerleşim anlamında çok sayıda önemli gelişimi beraberinde getiriyor. Bunlar arasındakiler:

-yakıt tasarrufunda yüzde 20 artış (benzer boyutlara ve performansa sahip benzinli otomobillere göre 2-3 kat, benzinli-elektrikli hibrid otomobillere göre ise 1,5 kat daha tasarruflu)
-otomobil menzilinde yüzde 30 artış; toplam 270 mil (yaklaşık 430 km)
-güç-ağırlık oranında yüzde 120 iyileştirme; otomobilin toplam boyutlarındaki önemli artışa rağmen yakıt pili güç aktarım ekipmanları ağırlığında yaklaşık 180 kg azalma
-yakıt hücresi güç aktarım ekipmanlarının boyutlarında yüzde 45 azalma; bu boyutlar hacim anlamında neredeyse modern bir benzinli-elektrikli hibrid motor ile aynıdır
-eski nesil FCX'lerin ultrakapasitörüne göre yüzde 40 daha hafif, yüzde 50 daha küçük yeni lityum iyon pil takımı
-eski modele göre yüzde 10 ek hidrojen kapasitesine sahip, 5.000 psi tekli hidrojen deposu.


FCX Clarity tasarımıYakıt hücreli otomobilden çok daha fazlası olan FCX Clarity, Honda’nın geleceğin otomobil tasarımı ve klasik güç aktarım teknolojilerinden özgürleşmiş performans konusundaki vizyonunu yansıtıyor. FCX Clarity’nin dört kapılı sedan platformu kısa burunlu bir gövdeye, dört kişiyi ve valizlerini kolayca alabilecek geniş bir kabini bulunuor. Elektrik motoru, yakıt hücresi, pil takımı ve hidrojen deposu da dahil olmak üzere temel güç aktarım ekipmanları daha kompakt bir halde sunuluyor. Otomobilin alanı da rahatlığı ve genel performansını optimum seviyeye taşıyor.
Gelişmiş malzeme ve bileşenler
Çevre duyarlılığına sahip bir otomobil olma imajını koruyan FCX Clarity, yeni geliştirilmiş bitkisel bir malzeme olan; standart iç mekan kaplama malzemelerine göre daha az CO2 kullanılan, son derece sağlam ve aşınma, yırtılma ve güneş ışığından kaynaklanan hasarlara karşı dayanıklı bir malzeme olan Honda Bio-Fabric'ten yapılmış koltuk ve kapı döşemelerine sahip.

Sıfır emisyonda son noktaya ulaşmaya çalışan ve geleceği düşünen müşterilere yönelik olarak tasarlanan alternatif yakıtlı otomobil FCX Clarity, aynı zamanda eksiksiz bir güvenlik, konfor ve rahatlık ekipmanları yelpazesi sunuyor. Bu özellikler arasında hidrojen istasyonlarının yerlerinin de bulunduğu mükemmel bir navigasyon sistemi, bir arka görüş kamerası, Adaptif Hız Sabitleyici (ACC), Çarpışma Hafifletici Fren Sistemi (CMBS), birinci sınıf bir ses sistemi, sıcaklık kontrollü koltuklar ve Bluetooth™ özellikleri bulunyor.

Diğer iyileştirmeler arasında bulunan elektronik kontrollü direksiyon sistemi (EPS) ve yeni tasarlanmış, hidrojen tüketiminin kolayca okunabildiği ekran, aracı müşteriler için daha da çekici kılıyor.




CO2 emisyonları
FCX Clarity’nin tek emisyonu sudur. Hidrojen üretimi ile ilgili CO2 emisyonları kaynağa göre değişiyor ancak günümüzde en sık kullanılan yöntem olan doğal gazdan hidrojen üretimi ile söz konusu olan CO2 emisyonları, standart bir benzinli motorunkine göre yarıdan daha azdır. Elektroliz aracılığıyla sudan hidrojen üretilmesinin sonucu olarak CO2 emisyonu daha da düşmekte ve güneş, rüzgar, su ve dalga gibi sürdürülebilir kaynaklardan üretilmesi durumunda, nihai olarak sıfıra düşürülebilmektedir.

Güneş enerjisi teknolojisi alanında Honda, üretim aşamasında standart kristalin silikon pillere göre yarı yarıya daha az CO2 emisyonuna neden olan kendi güneş pillerini geliştirdi ve pillerin seri üretimine ve ticari ve ev kullanımı için perakende satışına Japonya'da başladı. Bu piller aynı zamanda Torrance AR-GE yakıt istasyonu için enerji sağlamak amacıyla da kullanılıyor

Yakıt Pilinde liderlik
Honda 40 yıl boyunca emisyonu azaltmak, yakıt tasarrufunu artırmak ve hidrojen yakıt hücreli otomobilleri geliştirmek gibi sektörün önde gelen çalışmaları dahil olmak üzere, otomobilin çevre üzerindeki etkisini azaltmak amacıyla oldukça büyük çaba harcadı. Honda yakıt hücresi teknolojisinin, geleceğin temiz ve sürdürülebilir taşıma geleceği için nihai çözüm olabileceğine inanıyor. Honda’nın bu alandaki önde gelen başarıları arasında yakıt hücreli bir otomobil için alınan ilk ABD Çevre Koruma Ajansı (EPA) ve California Hava Kaynakları Kurulu belgeleri (2002); ilk yakıt hücreli otomobil satışı (2002); EPA yakıt tasarrufu değerlendirmesine tabi tutulan ilk yakıt hücreli otomobil (2002); ilk soğuk iklim müşterisi (2004); ilk ve tek perakende müşteriler (2005, 2007) ve ABD federal vergi kredisine uygun görülen ilk ve tek yakıt hücreli otomobili de bulunuyor

Honda FCX Clarity


Honda, hidrojenle çalışan yeni aracı FCX Clarity’nin tanıtımını Los Angeles Uluslararası Otomobil Fuarı’nda gerçekleştirdi. Üstün teknolojiye sahip bir hidrojen yakıt hücresine ve elektrik motoruna sahip olan FCX Clarity’nin egzosundan ise sadece su buharı çıkıyor

Günümüzün en büyük sorunlarından biri olan küresel ısınmaya karşı ideal bir çözüm olan Honda FCX Clarity, aynı zamanda bir benzinli motora göre sağladığı 3 kat fazla tasarrufla geleceğin hayalini gerçeğe taşıyor

FCX Clarity ismini nasıl aldı
Geleceğin sorunlarına net bir çözüm sağlayacağı ve toplumun sürdürülebilir bir mobiliteye ulaşmasına yardımcı olacağından dolayı Honda “saflık” “berraklık” anlamı taşıyan bu ismi yeni otomobili için seçti

FCX Clarity nasıl çalışıyor
FCX Clarity'de, otomobilin elektrik tahrikli motoru için Honda V Flow yakıt hücresinin yanı sıra tekli bir hidrojen deposu bulunuyor. Yakıt hücresi, aracın ana güç kaynağı olarak işlev görüyor. Hidrojen, yakıt hücresinde havadan alınan oksijen ile birleşiyor. Bu reaksiyonun sonucu olarak elde edilen enerji, aracın hareket etmesi için gerekli elektrik enerjisine dönüşüyor. Ayrıca aracın frenlenmesi ve yavaşlatılması sırasında elde edilen kinetik enerjiden (rejeneratif enerji olarak bilinmektedir) ek güç üretiliyor. Bu güç lityum iyon pilden elde edilen fazla enerji ile birlikte depolanıyor ve gerektiğinde yakıt hücresine destek sağlamak amacıyla kullanılıyor. FCX Clarity’nin tek emisyonu sudur

Honda V Flow Yakıt Hücresi
Honda V Flow Yakıt Hücresi, daha küçük boyutları ve ağırlığına rağmen 100 kW güç üretiyor

Dalgalı Akış Kanalı Separatörleri
V Flow Yakıt Hücresinde, hidrojen ve hava için aralarında yatay soğutma suyu akış kanalları olan dalgalı akış kanalları bulunuyor. Dalgalı akış kanalları, düz kanallara göre her bir kanalda daha fazla akış uzunluğu sağlarken kanal içindeki şiddetli akış, hidrojen ve hava dağılımını iyileştiriyor. Sonuç olarak hidrojen ve hava elektrot katmanının tamamına yayılıyor, böylece elektrik üretim katmanı daha verimli bir biçimde kullanılabiliyor. Üretim performansı, düz akış kanallarına göre yaklaşık %10 artıyor. Yatay soğutma suyu akışı aynı zamanda elektrik üretim katmanının tamamında daha dengeli bir soğutma sağlıyor. Böylece soğutma katmanı sayısının, eski yakıt hücrelerine göre yarıya indirilmesini mümkün kılıyor. Eski yakıt hücresinde her pil için bir soğutma katmanı bulunurken yeni yakıt hücresinde iki pil için bir soğutma katmanı bulunuyor. Kompakt ve hafif bir yakıt hücresi tasarımında önemli bir aşama olan bu yapı, yakıt hücresinin uzunluğunu %20, ağırlığını ise %30 oranında azaltıyor

15 Kasım 2007 Perşembe

Ford Mustang Bullitt




Ford, Steve McQueen'in 1968 yılı yapımı Bullitt filmi anısına özel hazırladığı Mustang Bullitt’i Los Angeles Otomobil Fuarı'nda sergileyecek

Ford Mustang Bullitt, standart Mustang modelinden 15 beygir daha güçlü olan 315 beygir gücündeki V8 motora sahip. Aracın şase, fren ve süspansiyon sistemi de özel olarak modifiye edilmiş durumda. Aracın egzoz sesi 1968 yılında filmde kullanılan aracın sesine benzemesi için özel olarak tasarlanmış
1968 yılındaki gibi yeşil renge boyanan araç Frank Bullitt’in aracındaki gibi bazı temel ayrıntılara ile donatılmış durumda. Bu kapsamda aracın panjurunda Mustang logosu bulunmuyor ve üzerinde Bullitt yazan özel benzin deposu kapağı kullanılıyor

Tiguan'a ABT yorumu


Alman otomobil üreticisi VW'nin gerçek anlamda ilk safkan arazi aracı olarak tasarlanan Touareg'den sonra geliştirilmeye başlanan Tiguan, tüm dünyada artış gösteren SUV pazarına giriş yapmak için gün sayarken, modifiye firması ABT, Tiguan'ı daha showroomlarda yeri almadan modifiye ederek sergilemek için hazırlanıyor. ABT yorumlu Tiguan, gelecek ay Essen'de düzenlenecek otomobil showda görücüye çıkacak

Kaslı bir bodykit ile donatılan Tiguan, gözkamaştırıcı bir yapıya bürünmüş durumda. ABT tarafından Tiguan için özel geliştirilen iki tonlu bodykit, aracı hırçın ve olduğundan daha kaslı bir yapıya bürümüş. Şişki çamurluklar, aracı yere daha yakın gösteren etekler, marşbiyerleri daha ön plana çıkartan hava girişleri ile 18, 19 ve 20 inç jant seçenekleri Tiguan'a uygulanan başlıca işlemler arasında yer alıyor

Tiguan'daki asıl modifiye işlemi kalbinde yatıyor. Tiguan ilk olarak üçü benzinli, ikisi dizel toplam beş motor seçeneğiyle piyasa srülecek. Bu motorlar üzerinde birtakım değişiklikler yapan ABT, benzinli motorlardan 1.4 turbocharged FSI 150 beygirlik motorun gücünü 200 beygire çıkartmış.2.0 litrelik dizel motorlarda da modifiye işlemi uygulayan ABT, 140 beygir gücündeki motoru 170'e, 170 beygir gücündeki motoru ise 200 beygir gücüne yükselterek performans arttırımına gitmi

Peugeot 308, Almanya'nın en önemli gazetelerinden Bild am Sonntag tarafından "2007 Altın Direksiyon Ödülü"ne layık görüldü





Peugeot’un C/hatchback segmentindeki yeni modeli olan Peugeot 308 daha dünya prömiyeri ve Türkiye lansman heyecanı bitmeden en prestijli otomotiv ödüllerini kazanmaya başladı. Fransız tasarımının en iyi uygulamalarından biri olarak görülen Peugeot 308’e ilk ödül Almanya’dan geldi

Almanya’da geçtiğimiz Eylül ayında satışına başlanan Peugeot 308 tüm rakiplerini geride bırakarak kompakt sınıfın en iyi otomobili seçildi. Almanya’nın önde gelen otomobil yazarlarının da jüri üyesi olarak hazır bulunduğu oylamada ipi göğüsleyen Peugeot 308, stil, tasarım, konfor ve yol tutuş gibi çeşitli kriterlerin 9’unda birinci olarak rakiplerini geride bıraktı
Peugeot 308, 8 Kasım 2007 tarihinde gerçekleştirilen lansman toplantısının ardından 30.800 YTL’den başlayan rekabetçi bir fiyat ve farklı donanım seçenekleriyle Türkiye pazarına da sunuldu

Yeni Focus'lar gün yüzünü çıkıyor




Ford Focus Hatchback’in makyajlanan yeni yüzü ile pazara sürülmesine kısa bir süre kala diğer versiyonların da makyajlanmış halleri gün yüzüne çıkmaya başladı.Geçtiğimiz günlerde makyajlı yeni yüzünü gösteren Focus ST'den sonra şimdi de makyajlı Focus Station Wagon günyüzüne çıktı

Ford’un “kinetik dizayn” felsefesiyle güncellenen Focus SW’nin ön tarafı makyajlanmış Focus Hatchback ile benzerlikler gösterirken arka tarafı ise selefi ile aynı tasarım çizgilerine sahip. Avrupa’da Studio, Style, Zetec ve Titanium olmak üzere dört farklı donanım seviyesi ile satışa çıkacak olan Focus SW’de 100 beygir gücünde 1.6 litre, 125 beygir gücünde 1.8 litre ve 140 beygir gücünde 2.0 litre benzinli motorlar ve 90 ve 110 beygir gücünde 1.6 litre TDCi motordan başlayıp 115 ve 130 beygir gücünde 1.8 litre TDCis motora kadar uzanan 3 turbo dizel motor ile seçeneği olacak.

Focus Station Wagon’nun 2008 yazının başında satışa sunulması bekleniyo
r.

Maybach 62S Landaulet




Uzun bir zamandır lüks bir limuzin üzerinde çalışmalar sürdürdüğü konusunda söylentiler bulunan lüks otomobil üreticisi Maybach, yeni süper lüks konsept modeli 62S Landaulet’i Dubai Otomobil Fuarı’nda günyüzüne çıkartıyor.


Maybach’in ilk üretim modellerinden biri olan 62 serisinin günümüzdeki farklı temsilcilerinden biri olan 62S Landaulet konsepti, sürücü tarafı kapalı olduğu halde açık kalabilen arka tavanı ile son derece ilginç bir tasarıma sahip
Arkada oturan yolcuların konforunu hedefleyen bu otomobilde yeni geliştirilen otomatik klima sayesinde dışarıdaki hava soğuk veya rüzgârlı bile olsa mükemmel bir şekilde ayarlanabiliyor. Arka tarafta beyaz deri, kumaş ve velur karışımı koltuk kaplamaları ile kontrast oluşturan siyah piyano lake kaplamalar ve altın sarısı detaylarla bezenmiş siyah granit yüzeyler otomobilin lüks yüzüne işaret ediyor
Maybach’in elektro hidrolik tavanı, sürücünün bulunduğu bölümü sabit bırakacak şekilde sadece 16 saniyede açılıyor. Fakat açılan tavan bagajın içine girmiyor ve özel bir deri örtü ile bagajın hem bitiminde bir alanda saklanıyor. Böylece bagaj alanından da çalmıyor

Landaulet konseptinde kullanılan 6.0 litrelik V12 motor 612 beygir güç ve 738 ft-lb tork üretiyor. Çift turbo şarjlı ve su soğutmalı intercooler ile 62 S oldukça güçlü bir limuzin olarak dikkat çekiyor

RWD Coupe günyüzüne çıktı




Güney Koreli otomobil üreticisi Hyundai, uzun bir süredir üzerinde çalışmalar yürüttüğü RWD Coupe'nin konsept modeli olan RWD (Rear-Wheel-Drive) Genesis Coupe Konsept'i Los Angles Otomobil Fuarı'nda sergilemeye başladı

Genesis Sedan üzerine geliştirilen Hyundai RWD Coupe, 2+2 oturma düzenine sahip. Genel gövde yapısına bakıldığı zaman "Z" harfini çağrıştıran sert ve agresif tasarım çizgilerine sahip olan RWD Coupe'de dikkat çekici turuncu bir renk tercih edilmiş. Sportifliğin her alanda ön bölümde tutulduğu araçta, motor kaputundan başlayıp tüm tavanı kaplayan karbon yapı farklı bir etki yaratırken, sert hatlara sahip ön ve arka farlar aracın agresif yapısını ön plana çıkaran öğeler olarak dikkat çekiyor. İşlevselliğin ön planda tutulduğu gövde yapısında karbon kaput üzerindeki hava girişleri aracın daha sağlıklı hava almasına yardımcı olurken, arka lastiklerin önünde bulunan hava girişleri frenlerin maksimum değerde soğuk tutularak daha iyi bir duruş imkanı sağlaması için tasarlanmış. Arkadan itiş sisteminin kullanıldığı RWD Copue'de yer verilen 20 inçlik alaşım jantlar ise araca dinamik bir görünüm katmış

Hyundai RWD Coupe’de 3.8 litrelik V6 motora yer verilmiş. 300 beygir güç ve 250 lb-ft tork üreten bu motor RWD Coupe’nin 0'dan 100 km hıza 6 saniyede ulaşmasını sağlıyor. RWD Coupe'de 6 ileri manüel şanzıman kullanılıyor
Hyundai'nin ikinci coupe modeli olacak olan RWD Coupe'nin 2009 yılında satışa sunulması öngörülüyor